Olan biten her şeyle başa çıkmak için. | Open Subtitles | للتعامل مع كلّ شيء حدث. |
Bu benim her şeyle başa çıkmak için planım. | Open Subtitles | تلكَ خطتي للتعامل مع كلّ شيء |
Çocuklara bununla... başa çıkabileceklerini anlatmak istiyordu yolunuza çıkan her şeyle başa çıkabilirsiniz. | Open Subtitles | أرادت أن تخبر الأطفال أن بإمكانهم التعامل مع الموقف وأن بإمكانهم التعامل مع أى عقبة تقف فى طريقهم |
Çocuklara bununla... başa çıkabileceklerini anlatmak istiyordu yolunuza çıkan her şeyle başa çıkabilirsiniz. | Open Subtitles | أرادت أن تخبر الأطفال أن بإمكانهم التعامل مع الموقف وأن بإمكانهم التعامل مع أى عقبة تقف فى طريقهم |
O andan itibaren yanımda olduğun sürece her şeyle başa çıkabilirdim. | Open Subtitles | وبتلك اللحظة شعرت أنه بإمكاني مواجهة أي شيء معك بقربي |
Hemen her şeyle başa çıkabildiğini duydum. | Open Subtitles | سمعت أنها تستطيع مواجهة أي شيء تقريباً |