Herkes hakkında Her detayı hatırlamamı beklemeyin benden. | Open Subtitles | لا يمكن أن تتوقعي أن أتَذّكر كل التفاصيل عن كل شخص |
Tarafsız birine göre, Her detayı hatırladığına emin misin? | Open Subtitles | بالنسبة لشخص غير مهتم بالآخر انت تتذكر كل التفاصيل وانت تتذكرين افضل منى انا لا اتذكر بل تتذكرين |
Sadece yakalanmaktan korkan insanlar acele etmeden Her detayı prova ederler ve her soruya hazırlıklıdırlar. | Open Subtitles | فقط الناس الذين يخافون من القبض عليهم يأخذون وقت لكي يتلون مع كل التفاصيل ويتوقع كل سؤال |
Bu konuda sana yardım etmek istiyorum, o yüzden her şeyi anlatmalısın, Her detayı. - İnfilak etmeden içini boşaltmalısın. | Open Subtitles | أريد أن أساعدك في هذا، لذا يتوجب عليك أن تخبرني بكل التفاصيل |
Ve Her detayı öğrenmem gerekiyor. | Open Subtitles | و يجبُ أن أعرفَ كُل التفاصيل |
Denize açılmadan önce Her detayı öğren. | Open Subtitles | اكتشف كلّ التفاصيل قبلما تُبحر |
LDS hayatımızdaki Her detayı belirlemez. | Open Subtitles | إن كنيسة قديسي اليوم الآخر لا تملي علينا كل تفاصيل حياتنا اليومية |
Her detayı mümkün olduğunca yakın benzetmen gerekiyor. Hayatı buna bağlı. | Open Subtitles | يجب أن تطابقى كل تفصيل بقدر المستطاع حياتها تعتمد على ذلك |
Her detayı. Evden nasıl kaçırıldığını, nasıl onu Belfast'e kadar... | Open Subtitles | كل تفصيلة , كل أخذوه من منزلك , كيف تتبعوه |
72 saat içinde, her birinizin onun daha önceki faaliyetleri ile ilgili Her detayı iyice öğrenmesini istiyorum. | Open Subtitles | في 72 ساعة ، أريد كل منكم أن يعرف جميع التفاصيل عن عملياته السابقة. |
Hayatının çalışmasını yayınlamak için 20 yıl beklemişti Her detayı tekrar tekrar gözden geçirdi. | Open Subtitles | انتظر 20 عاماً لنشر أهم عمل في حياته، كل التفاصيل رُوجعت وأُعيد مُراجعتها، |
Ve sonra da... Hazırlanmışlardı. Nakil konusundaki Her detayı biliyorlardı. | Open Subtitles | ثم كانا مستعدان لذلك كانا يعرفان كل التفاصيل |
Tamam. Yani Stella'yla ilgili Her detayı bilmiyormuşum. | Open Subtitles | اوكي , حسناً أنا لا أعلم كل التفاصيل الصغيرة عن "ستيلا" |
Her detayı doğru yapmanız lazım. | Open Subtitles | عليك ان تؤدي كل التفاصيل بشكل صحيح |
Her dediğini aldım. Her detayı. | Open Subtitles | لقد استمعت إلى كل كلمة, كل التفاصيل |
Tamam 10:00'da. Her detayı istiyorum. | Open Subtitles | حسنا , في الساعة العاشرة حدثني بكل التفاصيل |
Üvey babamdan öğrendiğim gibi, şans eseri oluşmuyorlar, özellikle de New York gibi açık alanlar için savaş verilen bir şehirde, böyle alanların başarılı olması için de birilerinin Her detayı çok iyi düşünmesi gerekiyor. | TED | كما تعلمت من زوج أمي أنها بالتأكيد لا تنشأ عن طريق الصدفة بالأخص في مدينة كنيويورك حيث تناضل الساحات العامة من أجل أن تُنشأ ومن ثم لتكون ناجحة على شخص ما أن يفكر مليًا بكل التفاصيل. |
O anı sürekli olarak düşünüp duruyorum, Her detayı hatırlamaya çalışıyorum ve bu önemli olmayabilir, ama sanırım O'Reily Keenan'ın boynundaki yonca kolyesini almıştı. | Open Subtitles | إني أُفكّرُ بتلكَ اللَحظَة في رأسي أحاول أن أتذكّر كُل التفاصيل و يُمكنُ ألا يكونَ هذا مُهِماً الآن لكني أعتقِد أني شاهدتُ (أورايلي) ينزعُ قِلادةً من عنقِ (كينان) |
Denize açılmadan önce Her detayı öğren. | Open Subtitles | اكتشف كلّ التفاصيل قبلما تُبحر |
Bu nedenle senin gidebilmen için gece gündüz Her detayı düşünüyor. | Open Subtitles | لذا فهو يتدخل في كل تفاصيل تعليمك ليله بعد ليله حتى تنجزي الصواب |
Şimdi de Her detayı onlara açıklamamız gerekiyor mu? | Open Subtitles | هل يجب ان نجرهم خلال كل تفصيل صغير؟ هذا ليس عنهم |
Bağlantıyı kurabilmek için Her detayı, her anı, şimdiye dek başına gelenleri, | Open Subtitles | لكى ابدا الاتصال هليك ان تتذكرى كل تفصيلة ولحظة حدث لها حدث سعادة او مشكلة او خوف |
Her detayı doğru yapmanız lazım. | Open Subtitles | عليك ان تؤدي جميع التفاصيل بشكل صحيح |
Her şeyi bilmemiz gerek. Her detayı, hemen. | Open Subtitles | يا إلهي أخبرينا كل شيء |
Ama sana Her detayı açıklamam gerekmiyor-- | Open Subtitles | لكننى لست مُضطر لإخباركم بكل تفاصيل لعينة أعلمها |