| Bu adam üç yılın her gününü o sözü düşünerek geçirdi. | Open Subtitles | ذاك الرجل لبث يفكّر في وعده كلّ يوم طيلة 3 سنين |
| Seni mutlu etmek için çabalamam gerekirken, evliliğimizin her gününü seni kandırarak harcadım. | Open Subtitles | أمضيت كلّ يوم مِنْ زواجنا في خداعك بينما توجّب عليّ أنْ أحاول إسعادك |
| Hayatımın her gününü öyle geçirmeye çalıştım. | Open Subtitles | وأنا حاولت أن أكون كذلك في كلّ يوم من حياتي |
| Ama son üç haftanın her gününü seninle temasa geçebilmek için harcadığını biliyorum. | Open Subtitles | لكني أعرف أنه أمضى كل يوم من الثلاث أسابيع الماضية محاولاً الوصول إليك, |
| Son altı ayın her gününü geçtim O doğum için hazırlanıyor. | Open Subtitles | لقد قضيت كل يوم من الأشهر الستة الماضية أتحضر لهذا المولد. |
| Sparky, her gününü yarını yokmuş gibi yaşadı. | Open Subtitles | حيوي عاش كل يوم مثل لم يكن هناك غدا. |
| Bay Pamuk her gününü son günü gibi yaşadı demekle ne demek istedin? | Open Subtitles | ماذا كنتَ تقصد؟ السيد "باموك" عاش كل يوم كما لو كان الأخير؟ |
| Onunla tanışmadan önce 22 roman yazdın, ve onları bitirebilmek için her gününü karakolda geçirmen gerekmedi. | Open Subtitles | لقد كتبتَ 22 رواية قبل أن تلتقي بها ولم تحتج إلى قضاء كلّ يوم في مركز للشرطة من أجل إنهائها |
| Hayatımın her gününü azınlık olarak geçirdim. | Open Subtitles | أن كنت أقلية كلّ يوم من حياتي. |
| Marge, sen benim gerçekleşen hayalimsin. Ve hayatımın her gününü, seninle geçireceğim. | Open Subtitles | (مارج)، أنت حلمي الحقيقي الذي تحقق والذي يجب أن أعيشه كلّ يوم |
| Hayatımızın her gününü ve ondan sonrasını da. | Open Subtitles | كلّ يوم لبقيّة حياتنا وما يأتي بعد ذلك. |
| her gününü Son Günün Gibi Yaşa | Open Subtitles | "عش كلّ يوم كأنـّه آخر أيّامك" |
| Hayatın her gününü sonrasını düşünerek nasıl yaşanır bilemezsin. | Open Subtitles | لا يوجد لديك فكرة ما يشبه أن تعيش كل يوم من حياتك شعور كأنك مرحلة لاحقة |
| Çocukluğunun her gününü onunla geçirme fırsatını kaçırdın. Bu doğru. | Open Subtitles | لقد فّوت الفرصة في البقاء معه في كل يوم من طفولته, لقد فعلت |
| O adam, hayatının her gününü daha büyük bir plan olduğuna inanarak geçirdi. | Open Subtitles | أمضى هذا الرجل كل يوم من حياته الاعتقاد بأن هناك فعلا نوعا من خطة أعلى. |
| her gününü piyangoyu tutturmuş gibi geçirirdi. | Open Subtitles | عاش كل يوم كأنة الاخير |
| her gününü piyangoyu tutturmuş gibi geçirirdi. | Open Subtitles | عاش كل يوم كأنة الاخير |
| Sonra hayatımın her gününü senden nefret etmeme rağmen, geri dönmeni dileyerek geçirdim. | Open Subtitles | و بعدها قضيت كل يوم بحياتي, حتى مع أنني كنت أكرهك, |
| Cezamın her gününü tamamladım. | Open Subtitles | لكني قضيت كل يوم من محكوميتي. |