"her ihtimale karşı" - Translation from Turkish to Arabic

    • تحسباً
        
    • فقط في حالة
        
    • باب الإحتياط
        
    • فقط للحيطة
        
    • فقط للاحتياط
        
    • كإجراء إحتياطى
        
    • فقط في حال
        
    • فقط للإحتياط
        
    • فقط تحسبا
        
    • في حال طرأ شيء
        
    • في حالة حدوث
        
    • للإحتياط فقط
        
    • للاحتياط فحسب
        
    • للاحتياط فقط
        
    • احتياطا
        
    Sizin başka bir okula daha başvurmanız için zamanınız olsun istedik ,Her ihtimale karşı . Open Subtitles نريد أن نترك لكم وقت للتقديم لمدرسة أخرى، تحسباً
    Biz de Her ihtimale karşı plan yapmıştık. Open Subtitles يجب أن نفكّر في خطّة دفاعية تحسباً للأمور
    Saat 9'da senin adına, Her ihtimale karşı da saat 10'da benim adıma. Open Subtitles والاخر الساعة العاشرة باسمي فقط في حالة, كما تعلم فقط في حالة.. ماذا؟
    Sanırım bir randevum var ama Her ihtimale karşı siz burada kalın. Open Subtitles أظنني سأحظى بموعد لكن .. إبقيا بالجوار من باب الإحتياط
    Bu iğne iyi gelecektir ama Her ihtimale karşı sana bir haftalık reçete yazıyorum. Open Subtitles هذا العلاج سيتكفل بالأمر.. ولكن سأعطيك وصفة دواء لأسبوع .فقط للحيطة
    Her ihtimale karşı herkesin almasını istiyoruz. Open Subtitles وسنتأكد من حصول الجميع على بعضها فقط للاحتياط
    Her ihtimale karşı herkes I.Ö.H. sürücüsünü çalıştırsın. Open Subtitles دعهم يديرون محركهم النفاث .. كإجراء إحتياطى
    Her ihtimale karşı, sana bir kaç uyku ilacı vereceğim. Open Subtitles سأعطيكِ بعض من الحبوب المنومة ، تحسباً فقط
    Her ihtimale karşı saklamamı söyledi. Open Subtitles و أخبرتني أن أحتفظ بها تحسباً لحدوث أي شيء.
    Her ihtimale karşı en sevdiğim pembe saten iç donumu giydim. Open Subtitles ارتدي زوجاً من سراويلي الوردية المصنوعة من الساتان المفضلة ، تحسباً فقط
    Bir daha olursa diye Her ihtimale karşı telefonuma plaka numarasını kaydetmiştim ama bir daha olmadı. Open Subtitles ارقام اللوحة في هاتفي تحسباً اذا تتبعتني مجدداً , لكن لم يحدث ذلك
    Ama Her ihtimale karşı, etkisini yok etmek için bir şeyler hazırlayacağım. Open Subtitles ولكن فقط في حالة ان كنت محقة, سأخلط بعض الأشياء لمواجهة ذلك.
    Gün ışıyınca buradan gideceğiz. Al, Her ihtimale karşı bulunsun. Open Subtitles سوف نغادر في أول ضوء وهذا، فقط في حالة طارئه
    Her ihtimale karşı göz kulak olmam gerektiğini düşündüm. Open Subtitles اعتقدت انه يحب ان ابقي عيني مفتوحة , فقط في حالة
    Bebek iyi. Her ihtimale karşı hastaneye götürdüler. Open Subtitles الطفل بخير، أخذوه إلى المستشفى من باب الإحتياط
    Fargo, Her ihtimale karşı takımını GD'ye götür. Open Subtitles فارجو خذ رفاقك الى غلوبال فقط للحيطة
    Birinin Her ihtimale karşı burada Adalind ve Bud'la kalması lazım. Open Subtitles حسنا سيبقى أحدهم برفقة أدليند و بود فقط للاحتياط
    Her ihtimale karşı diğerlerini de silahlandırmalıyız. Open Subtitles يجب أن نقوم بتسليح السفن الأخرى كإجراء إحتياطى
    O yüzden, Her ihtimale karşı belki de cemaate girmelisin. Open Subtitles ،إذًا، فقط في حال .ربما يجب عليك أن تذهب للكنيسة
    Üzerinde çalışıyorum. Her ihtimale karşı, bunun onu mutlu edeceğini sanmıyorum. Open Subtitles أنا أعمل على الأمر ولكن فقط للإحتياط لا أعتقد أن هذا سيبقيها سعيده
    Harvey, Her ihtimale karşı söylemek istediğim bir şey var. Open Subtitles هارفي) ، فقط تحسبا) أريد أن أقول لك شيئاً
    Her ihtimale karşı bana ulaşman gerekirse bu telefonu kullanacağım. Open Subtitles سأحتفظ بهذا الهاتف في حال طرأ شيء جديد وأردت مكالمتي.
    - Ölümcül güç kullanmamıza izin verilmedi. - Yedek silahlarınızın olmasını istiyorum. Her ihtimale karşı. Open Subtitles نحن لم نخول لاستعمال القوة القاتلة أريدك أن تسانديني في حالة حدوث شيء
    Ama Her ihtimale karşı ailenize olan biteni anlatmak isteyebilirsiniz. Open Subtitles لكن قد تريدين إخبار عائلتكِ بما يجري للإحتياط فقط
    Ama bu arada, Her ihtimale karşı sana bir şey yaptım. Open Subtitles لكن حاليًا، صنعت لك شيئًا، للاحتياط فحسب.
    Ama Her ihtimale karşı Papa Cenapları'ndan bir ricada bulunacağız. Open Subtitles ... لكن للاحتياط ... للاحتياط فقط نود طلباً من قداستكم
    Her ihtimale karşı kartını bıraktı. Open Subtitles وترك بطاقتة احتياطا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more