| Eğer ana kavşağın sağ köşesinin hemen önündeki konferans merkezine giderseniz her köşede, geçiş yeri olmayan dört tane duvar göreceksiniz. | TED | اذا ذهبت الى الزاوية اليمنى عند تقاطع رئيسي أمام مركز المؤتمرات هذا، سترى تقاطع مع أربعة جدران فارغة في كل زاوية. |
| Dehşet verici korkuların her köşede pusuya yattığı yılın en korkuç zamanı. | Open Subtitles | أكثر الليالي رعباً في السنة حيث يترصد الرعب المخيف في كل زاوية |
| Her masada aşıklar, her köşede casuslar, | Open Subtitles | العشاق موجودون على كل طاولة و الجواسيس كذلك يتربصون في كل زاوية |
| Heyecan, macera, her köşede gizlenen tehlike... | Open Subtitles | إثارة, مغامرة, مخاطرة كامنة في كل ركن من.. |
| Irak'ta yenilenen savaşın dördüncü gününde her köşede çatışmalar var. | Open Subtitles | لليوم الرابع وما بها من صدامات بالشوارع في كل ركن من البلاد بهذا، العراق يمكن أن تصبح فيتنام أخرى |
| Sence böyle bir evde büyüyüp her köşede bir çalışan varken abinle yattığın gizli kalabilir mi? | Open Subtitles | أنت تظنين بأنه بالإمكان العيش في منزل كهذا مع عمّال منتشرين بكل زاوية منه |
| Bu yeni bir uygarlık. Amerika kurulduğunda her köşede bir ajan vardı. | Open Subtitles | هذه حضارة جديدة، عندما ولدت "أمريكا" كان هنالك جواسيس بكل زاوية. |
| Bu arada, dünyaya daha çok benzemesi için yapabileceğimiz bir şey varsa her köşede dilek-şikayet kutuları vardır. | Open Subtitles | بالمناسبة، إن أمكننا أن نفعل أي شي لجعلها تشبه الأرض، لدينا صناديق المقترحات عند كل ناصية. |
| Sanki her köşede bir Doo Wop grubu var gibi geliyordu. | Open Subtitles | كنت اشعر ان مجموعه دوويب في كل جانب في العالم |
| Estetik ameliyatlar, her köşede biten klinikler, olmadıkları bir şeye benzemek için son kuruşlarını veren insanlar. | Open Subtitles | عيادات الجراحة التجميلية في كل زاوية الناس تنفق كل ما لديها لكي يبدو في مظهر هُم ليسوا عليه |
| her köşede bunlardan bir tane olmalı. | Open Subtitles | من المفترض ان يكون هناك واحد منكم في كل زاوية |
| Evet, evet, her köşede bir Starbuck var burada. | Open Subtitles | نعم نعم هناك ستاربكس في كل زاوية هنا لذلك |
| Dört tane lobide, her köşede bir tane, iki tane de girişte. | Open Subtitles | أربعة في البهو واحد في كل زاوية ، اثنان عند المدخل. |
| Üç sokaklık mesafe boyunca her köşede olası tehlikeler için bekleyen gizli elemanlarımız olacak. | Open Subtitles | ويسقط القرص في جرة المال سنتوفر على عملاء متخفين في كل زاوية ليبحثوا عن أي تهديد محتمل |
| - her köşede. | Open Subtitles | ـ إنها في كل ركن. |
| "her köşede güzel bir kız" | Open Subtitles | فتاة جميلة في كل ركن |
| Ve her yerde bulunuyor, demek istediğim, her köşede. | Open Subtitles | وهو في كل مكان أعني، إنه على كل ناصية |
| Doğaüstü tehditler her köşede pusuya yatmış, ...ve şu ciltler, onları nasıl defedeceğinin ipuçlarını sağlayabilir. | Open Subtitles | التهديدات الخارقة تتربص في كل جانب وهذه الكميات قد تقدم أفكار عن كيفية التغلب عليهم |