"her köşesinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • في جميع أنحاء
        
    • عند كل زاوية
        
    • فى كل ركن
        
    • في كل ركن
        
    • في كل زاوية
        
    • في كلّ زاوية
        
    Evinin her köşesinde senin resimlerin var. Open Subtitles كَانَ عِنْدَهُ الصورُ منك في جميع أنحاء شُقَّته.
    Diğer taraftan suç mahallinin her köşesinde Fellig'in kanının olması onun hikâyesini doğruluyor. Open Subtitles الذي والحقيقة بأنّ دمّ فيليج وجد في جميع أنحاء مشهد الجريمة يخبرني بأنّ قصّته تخرج.
    Evin her köşesinde bulduğumuz yapışkan maddeyi hatırlıyor musun? Open Subtitles أتذكرين الشيء اللزج الذي عثرنا عليه في جميع أنحاء الشقة؟ ألقي نظرة
    Hayat, her köşesinde yeni bir macera olan bir dağ yolu gibidir. Open Subtitles الحياة مثل طريق جبلي يحوي مغامرة جديدة عند كل زاوية.
    20.000 hisse, USA'nın her köşesinde açılan şubelerle birlikte en az 5 hisse senedi hissesiyle çarpılırsa, bu... bu bayağı çok ediyor. Open Subtitles 20الف سهم تمت مضاعفتهم الى خمس اجزاء مع عقار فى كل ركن من اركان امريكا
    Biliyorsunuz ki, şimdiye kadar, Batı şayet kendini toparlamış olsaydı, önerebilir ve etkili olabilirdi dünyanın her köşesinde. TED تعرفون، لحد الآن، إن نظم الغرب ذاته، سيقترح ويصرف في كل ركن من العالم.
    Çok birşey değil, patron. Galerinin her köşesinde kameralarımız aktif durumda. Open Subtitles ليس كثيراً يا سيدتي، لدينا كاميرا في كل زاوية من المعرض
    Eminim başkentin her köşesinde insan haklarıyla alakalı adaletin kapsamıyla alakalı havalı tartışmalar dönüyordur. Open Subtitles أنا متأكدٌ أن هناك مناقشات رفيعة في العاصمة في كلّ زاوية حول حقوق الانسان وقوس العدالة
    Bir zamanlar dünyanın her köşesinde böyle tanrılar vardı, Open Subtitles كانت هناك آلهة مثل هذا في جميع أنحاء العالم
    Ülkenin her köşesinde bu lanet piyasada çalışıp büyük bir şey yapmak, şimdiyse insanlara gerçekten ulaşabilme şansım var. Open Subtitles نعمل سوياً في جميع تلك الأسواق في جميع أنحاء العالم. لنجعل الأمر ضخماً والأن... لدي الفُرصة لكي أصل للناس.
    Sayfanın her köşesinde, sadece beşli çizgiler. Open Subtitles مجموعات فقط من خمسة في جميع أنحاء الصفحات.
    Görüyorsunuz, bu soruyu ülkenin her köşesinde sordum ve yer fark etmeksizin sorduğum her yerde, seyircinin büyük bir kısmı çoğunlukla ellerini kaldırmaz. TED لقد طرحت هذا السؤال في جميع أنحاء البلاد وفي أي مكان أطرحه ، بغض النظر عن المكان، يوجد هناك عدد كبير من المستمعين يمتنعون عن رفع أيديهم
    İlginçtir, Doktor Garza'nın evinin her köşesinde bu maddeden bulduk. Open Subtitles الشيء الممتع أننا وجدنا هذا الشيء "في جميع أنحاء شقة الدكتور "جارزا
    Güzel, çünkü Bay ve Bayan Drake evin her köşesinde yüksek hızlı fiber optik internet istiyor. Open Subtitles جيّد، لأنّ السيّد والسيّدة (دريك) قد طلبا أليافاً بصريّة عالية السرعة في جميع أنحاء المنزل.
    Bu yeni kavram ile birlikte yeni bir sözcük ihtiyacı doğdu, bu sözcük "feromon" didi ve aslında taşınan heyecan anlamına gelir, bireyler arasında taşınan heyecan. 1959 yılından bu yana feromonlar dişi ve erkek hayvanlar arasında hayvanlar aleminin her köşesinde keşfedildi. TED مع هذا المفهوم الجديد، نحن بحاجة إلى كلمة جديدة، والتي كانت كلمة "فيرومون" وتعني أساسا الإثارة المنقولة، المنقولة بين الأفراد، ومنذ عام 1959، تم العثور على الفيرومونات في جميع أنحاء المملكة الحيوانية، في ذكور الحيوانات، وإناثها.
    Claire, hayat her köşesinde yeni bir macera olan... ..bir dağ yolu gibidir. Open Subtitles (كلير)، الحياة مثل طريق جبلي، تحوي مغامرة جديدة عند كل زاوية.
    Ülkenin her köşesinde mevcut... Open Subtitles والذى هو متاح فى كل ركن من البلد ...
    Mağazanın her köşesinde sevişiyorduk. Open Subtitles حتي اللآن, تضاجعنا تقريبا في كل ركن من مكتبة حظيرة الكتاب.
    - İşte bu yüzden anlamıyorsun. Senin bir şekilde görmediğin şeyler. Günün her anında, bu dükkânın her köşesinde olan şeyler sana göre imkânsızdı. Open Subtitles هذا ما لا تفهمه , ما فاتك بطريقة ما كل دقيقة من كل يوم في كل زاوية بالمتجر
    Senden bu bildiriyi herkese okumanı istiyorum ve bunun Nottingham'ın her köşesinde konuşulmasını istiyorum Şerif'e karşı olan görevleri ve bağlılığı yüzünden Dale'li Allan Şerif'ten yanlışları için özür diliyor. Open Subtitles الآن، أريدك أن تصدر هذا الإعلان وأنا أريدك أن تتأكّد بأنه انتشر في كلّ زاوية من نوتينغهام تلك بسبب واجباته وولائه إلى عمدة البلدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more