| Onlar süpervizör ve her konuşmayı izleyip gerekirse müdahele ediyorlar. | TED | إنهم مشرفون، ويراقبون كل محادثة ويتدخلون عندما يتطلب الأمر. |
| Bu görev hakkında seninle yaptığımız her konuşmayı kaydettim. | Open Subtitles | لقد سجلت كل محادثة دارت بيننا عن مهمتنا. |
| Evet, bundan yırtmış olabilir ama Oval Ofis'teki her konuşmayı gizlice kaydediyordu. | Open Subtitles | نعم، حسنا، قد يكون نجا من هذا، لكنه كان يسجل سراً كل محادثة تحدث في المكتب البيضاوي. |
| Bu görev hakkında seninle yaptığımız her konuşmayı kaydettim. | Open Subtitles | لقد سجلت كل محادثة بيننا عن مهمتنا. |
| Yaptığı her konuşmayı kayıt altına almış. | Open Subtitles | يبدو انه سجل كل محادثة قام بها |
| Yaptıkları her konuşmayı bileceksin. | Open Subtitles | يجب أن تعرف كل محادثة تجري بينهم |
| Her buluşmayı, her konuşmayı, kendinizi kurtarmak için yaptığınız her hamleyi. | Open Subtitles | كل لقاء، كل محادثة كل حركة للافلات |
| Ve her konuşmayı dinleyebiliriz. | Open Subtitles | -والاستماع إلى كل محادثة |