Bizimle oynuyordun ve her odaya bizimle alay etmek için ipuçları bile bırakmıştın. | Open Subtitles | ،لقد كنت تتلاعب بنا حتى أنّك تركت الأدلة في كل غرفة لتسخر منّا |
Ben de, her odaya koydukları şu telefondan resepsiyonu aradım. | Open Subtitles | فقمت بالإتصال بهذا المكتب عن طريق الهاتف الموجود فى كل غرفة |
Tek yapman gereken her odaya bir verici yerleştirmek. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو وضع كاميرة مصغرة في كل غرفة |
Fakat ses için her odaya kablo çekemiyorsanız | Open Subtitles | لانك لا تستطيع ان تسمع جميع الأصوات في كل الغرف |
Düşünüyordum da, her odaya ekstra bir çift çorap koyabiliriz. | Open Subtitles | كنت أفكّر لماذا لا نضع زوجاً إضافياً من الجوارب في كل غرفة ؟ |
Batı ana kapısına kadar bütün koridorlara gidin, ...tek tek her odaya bakmanızı istiyorum. | Open Subtitles | إبحث في كل الأروقة في الأسفل أمام ذلك الباب الغربي و أريدك أن تبحث في كل غرفة |
Bunu düşünmüşsünüzdür muhtemelen fakat ben olsam, halkın gireceği her odaya bir hizmetkar koyardım. | Open Subtitles | على الأرجح فكرتم في ذلك لكن كنت لأضع شخصاً ربما خادم في كل غرفة يدخلها الناس |
Çünkü her odaya girerken dans edip şarkı söylemek zorunda olduğunu düşünürsen eninde sonunda her şey bir performans hâline gelir. | Open Subtitles | لإنه إذا دخلتِ كل غرفة تعتقدين أن عليكِ بتقديم أغنية ورقصة في النهاية المطاف كل شئ سيتعلق بالأداء |
Biliyorsun her odaya bir tane koydular. | Open Subtitles | اتعرفين , انهم يضعون واحدة فى كل غرفة |
"Hizmet görevlilerimiz - her odaya bir kase çilek bırakırlar." - Çilek.. | Open Subtitles | خدمة الفندق "تضع في كل غرفة وعاءً من الفراولة" |
- 20/20'yi arayıp otel için bir parça istediğimde, her odaya bedensel sıvıları gösteren ultraviyole ışık koydukları hakkında hiçbir fikrim yoktu. | Open Subtitles | يريدون ان يصوروا مقطع في الفندق ,لم يكن لدي أي فكرة سيتدخلون الى كل غرفة ومعهم ضوء أسود وان يروا جميع الاماكن التي لديها سوائل للجسم |
her odaya kolayca ulaşılabilir. | Open Subtitles | توجد دواليب في كل غرفة |
her odaya bakın. | Open Subtitles | كل غرفة، أبحثوا في كل غرفة |