Ona sorduğun her soruyu o zaten daha önce cevapladı. | Open Subtitles | المشكلة أن كل سؤال قد سألته لها هى بالفعل قد أجابت عليه من قبل |
Babam her soruyu sınava çevirdi. Her seçenek bir imtihandı. | Open Subtitles | جعل أبي كل سؤال امتحان ،وكل اختيار اختبار |
annen bana SAT'lardan tamamen başarısız olduğunu söyledi, ama her soruyu yanlış yapman için ne kadar zeki olman gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | أمكِ أخبرتني أنك فشلتي تماماً في أمتحاناتكِ البدائية. ولكن أعرف مدى الذكاء المطلوب لكي تحصلي على كل سؤال خطأ. |
Fısıldaşmayı bırakın, Hemen her soruyu da sordun evladım. | Open Subtitles | كف عن الهمس يا بني لقد سألت بما فيه الكفاية، أي سؤال هذا الآن |
Bana istediğin her soruyu sorabilirsin, bilmek istediğin her şeyi cevaplayacağım ama her soru sana hatırı sayılır bir acıya mal olacak. | Open Subtitles | ستسألني أي سؤال و سأجيب على أي شئ تريده لكن كل سؤال تسأله سيكلفك ألماً كبيراً |
Sorduğun her soruyu cevapladım. | Open Subtitles | لقد جاوبت على كل أسئلتك |
Üç sembole doprultarak, aklına gelebilecek her soruyu sorabilirsin. | Open Subtitles | بتوجيههن لثلاث رموز. تستطيعين سؤال اي سؤال. يمكن أن تتخيليه |
Oyun sorduğum her soruyu cevaplaman şeklinde. | Open Subtitles | اللعبة هي يمكنك الإجابة على كل سؤال أطلب. |
Bakın, eğer her soruyu bana iki kere soracaksanız... bu çok uzun sürer, ve ben ailemin yanına dönmek zorundayım. | Open Subtitles | أسمع.. اذا أستمريت تسألنى ...كل سؤال مرتين فأن هذا حقيقة سيستغرق وقتا طويلا و يجب أن أعود لعائلتى |
Bakın, eğer her soruyu bana iki kere soracaksanız... bu çok uzun sürer, ve ben ailemin yanına dönmek zorundayım. | Open Subtitles | أسمع.. اذا أستمريت تسألنى ...كل سؤال مرتين فأن هذا حقيقة سيستغرق وقتا طويلا و يجب أن أعود لعائلتى |
her soruyu 'diğer tarafa bak' ile cevapladın. | Open Subtitles | ضعيف جداً. لقد جاوبتي على كل سؤال |
(Gülüşmeler) Onlar sorar ve ben de her soruyu samimiyetle cevaplarım. Dinlerken yapılan bu değiş tokuş herhangi bir yanlış anlamayı giderir. | TED | (ضحك) هم يسألون وانا أجيب عن كل سؤال بصراحة، وهذا التبادل في الاستماع سيُساعد على إزالة أي سوء فهم |
- Bak, sana sorduğum her soruyu yinelemekten bıktım. | Open Subtitles | -لقد سئمت من إعادة طرح كل سؤال |
Tam bağımsız olacaksın. İstediğin her soruyu sorabilirsin. | Open Subtitles | ستكونين مستقلة تماما بوسعك طرح أي سؤال يحلو لك |
Bunun dışında her soruyu cevaplayabilirim. | Open Subtitles | أستطيع الإجابة على أي سؤال عدا هذا |
Sor. İstediğin her soruyu sor. | Open Subtitles | اسألوا أي سؤال |
Oğlum, Senin bana sorabileceğin her soruyu tahmin etmiştim. | Open Subtitles | بني، حاولت أن أتوقع كل أسئلتك |
Üç sembolü işaretleyerek, aklına gelebilecek her soruyu sorabilirsin. | Open Subtitles | بتوجيههن لثلاث رموز. تستطيعين سؤال اي سؤال. يمكن أن تتخيليه |