Şehir her yaz İşçi Bayramı'na kadar çıldıran insanlarla dolu. | Open Subtitles | كل صيف تكتظ المدينة بناس يظلو مجانين حتى عيد العمال |
her yaz, Amerikan tarihinin dönüm noktası niteliğindeki olaylarını kutluyoruz. | Open Subtitles | ، كل صيف نحتفل . بحدث هام في التاريخ الأميركي |
Fiyatları yükseltmek için her yaz şehrin elektriğini gömdüğüm küçük vadiyi buldu. | Open Subtitles | لقد عثر على الوادي الذي أفرغ فيه الكهرباء كل صيف لرفع الأسعار |
her yaz buz yoluyla haberleşerek zengin avlanma sahalarına ulaşmak için 600 mil kuzeye yolculuk ederler. | Open Subtitles | يقطعون كلّ صيف 600 ميل شمالاً يبحرون عبر الثلج ليصلو لأغني بقاع الصّيد |
100 binden fazla hamile kuş her yaz yavrulamak için buraya geliyor. | Open Subtitles | على الأقلّ 100.000 زوج يأتون هنا كلّ صيف ليتناسلو |
Görünüşe bakılırsa her yaz... | Open Subtitles | ويبدو أنه في كل ضيف ... |
Daha da kötüsü, bu süreç her yaz devam ediyor. | Open Subtitles | ماذا بعد : بما أن هذه العمليّة تتكرر كل صيف |
Buraya her yaz gelen diğer dört düzine stajyer gibi. | Open Subtitles | هي وعشرات المتدربين الأخرين الذين يأتون ألى هُنا كل صيف |
Buraya her yaz gelen dört düzine asistana olduğum gibi. | Open Subtitles | هي وعشرات المتدربين الأخرين الذين يأتون ألى هُنا كل صيف |
Tüm dünyadan 100 yetenekli öğrenciyi her yaz biraraya getiriyoruz. | TED | فننظم كل صيف لقاءا يجمع حوالي 100 من الطلبة الموهوبين حول العالم. |
Büyürken her yaz, yaşadığım yer olan Kanada'dan büyüklerimi ziyaret etmek için Mumbai, Hindistan'a uçardım. | TED | كنت في صغري أسافر كل صيف من موطني في كندا لزيارة جدي وجدتي، اللذان كانا يعيشان في مومباي، الهند. |
Ben küçük bir kızken, her yaz büyükbabamları ziyaret ederdim. | TED | عندما كنت صغيرة, كنت أزور أجدادي كل صيف. |
Bütün toplulukların her yaz yaptıkları şey budur. | TED | هذا ما تقوم به الطائفتين في كل صيف في كل طائفة، |
On yaşından beri her yaz oraya gidiyor. | Open Subtitles | نحن نرسلها في كل صيف منذ أن كانت في سن العاشرة |
3 yıldır her yaz buraya geliyorsun ama hala yüzmeyi öğrenemedin. | Open Subtitles | تأتين إلى هنا كل صيف منذ 3 سنوات و لم تتعلمي السباحة بعد |
Ailen zaten seni her yaz Avrupa'ya gönderiyor anlamıyorum. | Open Subtitles | إن عائلتك ترسلك إلى أوروبا في كل صيف على كل حال. إذا أنا لا أفهم. |
Aileniz 80'lerden sonra her yaz buraya gelirdi değil mi? | Open Subtitles | لقد كانت عائلتُكِ تأتي إلى هنا كلّ صيف منذ الثمانينيّات، صحيح ؟ |
evet, her yaz, gelir tüm satılmamış T-şört forma ve çoraplar. | Open Subtitles | أجل، كلّ صيف يصلنا قمصانهم الغير مباعة . و ملابسهم الرياضيّة، و جواربهم |
Orada her yaz fizik konferansı düzenlenirdi. | Open Subtitles | مؤتمر فيزياء هناك إجتماع كلّ صيف |
Evet, babamla eskiden her yaz yapardık. | Open Subtitles | أجل، أبّي يأخذني إلى هناك كلّ صيف. |
her yaz kafayı kazıtmak lazım bence. | Open Subtitles | يجب أن نقوم بقصّ شعورنا في كلّ صيف .. |