"her yerinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • جميع أنحاء
        
    • كل مكان
        
    • في جميع
        
    • بكل مكان
        
    • في كل أنحاء
        
    • بجميع أنحاء
        
    • في أنحاء
        
    • جميع انحاء
        
    • كافة أنحاء
        
    • في كل أرجاء
        
    • أي مكان في
        
    • في أي مكان
        
    • بكل أنحاء
        
    • يملأ
        
    • في كلّ
        
    Bizim Seattle'daki tesisimiz dünyanın her yerinde yapılması için bir model olabilir. TED منشأتنا في سياتل ستكون بمثابة نموذج لهذه الأمكنة في جميع أنحاء العالم.
    Dünyanın her yerinde bir şeyler arayan genç insanlar gördüm. TED أجد الشباب في جميع أنحاء العالم يبحث عن شيء ما.
    Ve bu sebeple her yerinde kitaplar olan bir evde büyüdüm. TED ونتيجة لذلك لقد ترعرعت مع كتب في كل مكان حول المنزل
    Büyükbaba, oksijen borusunu tamir ettim, ama her yerinde çatlaklar var, ne zaman patlayacağını bilemiyorum. Open Subtitles جدي ، لقد أوصلت الكرة بالنظام لكن هنالك تصدعات بكل مكان المكان بأكمله على وشك الإنفجار ربما خلال عشرة دقائق أو أقل
    Gerçek şu ki, kendimi şanslı hissediyorum, çünkü dünyanın her yerinde gösterimi sergileme imkanı buldum, Orta Doğuda da birçok kez şov yaptım. TED ولكن الحقيقة هي ، لقد كنت محظوظا للحصول على فرصة العرض في جميع أنحاء العالم ، وقمت بالعديد من العروض في الشرق الأوسط.
    Dünyanın her yerinde Daslow gibi insanlar olsa da bu insanlar başkan vurmamaktadır. Open Subtitles هناك أعداد لا تحصي مثله، في جميع أنحاء العالم ولكنهم لا يقتلون الرؤساء
    Kundakçılık zanlısı, Cecil L'lvely, vücudunun her yerinde bulunan, ...5. ve 6. dereceden yanıklar nedeniyle Boston Hastanesi'ne yatırıldı. Open Subtitles المشتبه به ارسون لايفلي تم ارساله الى مستشفى ميرسي بدرجة الخامسة و السادسة من الحروق في جميع أنحاء جسدة
    Kadın kirasını zor ödüyordu, adamın dünyanın her yerinde evleri var. Open Subtitles هي كَانتْ وراء على إيجارِها، عِنْدَهُ البيوتُ في جميع أنحاء العالم.
    Evinin her yerinde bunlarla dolu kaseler olduğunu fark ettim. Open Subtitles ألاحظ بأنّه لديك مثل تلك الكرات في جميع أنحاء بيتك
    Ve mesajlarını vermek için ülkenin her yerinde binlerce ev toplantısı düzenlediler. Open Subtitles ولإيصال النقطة أكثر حملوا الألاف من مستخدمي القهوة في جميع أنحاء البلاد
    Aslında tüm bu uygulamalar ben konuşurken bile dünyanın her yerinde benim gibi bilim insanları tarafından zaten uygulanıyor. TED في الحقيقة، كل هذه التطبيقات يتم تطويرها على يد علماء مثلي من كل مكان حول العالم، في الوقت الراهن.
    Sonuçları aldık ve karaciğerinin her yerinde tümör olduğu görüldü. TED تلقّينا النتائج، وكان هناك أورام في كل مكان حول كبدها.
    Askerler sokağın her yerinde, sanırım bir yerlerde bomba var. Open Subtitles الجنود فى كل مكان أعتقد بوجود قنبله فى مكان ما
    Dünyanın her yerinde birilerini patakladığın için sana övgüler düzüyorlar ama... Open Subtitles بينما كان يغني الجميع تحية لكِ بضربك الأشرار بكل مكان في العالم،
    Mercanlar dünyanın her yerinde korkutucu oranlarla hasta oluyorlar, nedenini ve nasıl olduğunu gerçekten bilmiyoruz. TED الشعب المرجانية تصاب بالمرض في كل أنحاء العالم بشكل مثير للقلق ونحن حقاً لا نعلم كيف أو لماذا.
    Gerçek hayatının her yerinde varım. Neden beni, fantezi dünyanda da isteyesin ki? Open Subtitles حسناً، أنا شخصياً بجميع أنحاء عالمكِ الحقيقي فلمَ تريديني في عالمكِ الخيالي أيضاً؟
    Hayat dünyanın her yerinde devam ediyor. TED أردت فقط أن أقول أن الحياة تستمر في أنحاء العالم.
    Artk dünyanın her yerinde üsleri var. Open Subtitles لديهم قواعد جويه كثيرة في جميع انحاء العالم
    Tabii ki, Greenpeace'in dünyanın her yerinde birimleri var. TED بالطبع، يوجد لدى السلام الأخضر مكاتب في كافة أنحاء العالم.
    Farklı zamanlarda, farklı yerlerde. Sanki evrenin her yerinde bu yazıyor. Open Subtitles ،أزمنةٍ مختلفة، وأماكن مختلفة . كأنه مكتوبٌ في كل أرجاء الكون
    Yapmaya çalıştığımız, çöl dahil dünyanın her yerinde yaşayabilecek tek bir tür meydana getirmek. TED ما نحاول فعله هو الإتيان بنوع وحيد بإمكانه البقاء في أي مكان في العالم، حيث توجد صحراء قاحلة.
    Bak, haritanın her yerinde oldukları zamanlardan daha yoksul durumda değiller. Open Subtitles إنهم ليسوا أسوء حالا مما كانوا عليه في أي مكان آخر
    Dünyanın her yerinde yoldaşlarımız ellerinde silahlarla savaşıyorlar. Open Subtitles جميع الرفاق بكل أنحاء العالم يقاتلون بمسدسات تحت أيديهم
    Adamın evrak çantasının her yerinde DNA'nı bulduk. Open Subtitles وجدنا حمضك النووي يملأ حقيبة الرجل
    Onlar dünyanın her yerinde her gün etrafında olan yüzlerdir. Open Subtitles إنّهم الوجوه التي تحاوطكم في كلّ يوم يمرّ به العالم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more