"her zaman biliyordum" - Translation from Turkish to Arabic

    • لطالما عرفت
        
    • عرفت دائما
        
    • علمت دائماً
        
    • لطالما علمت
        
    • لكنّي عرفت دائماً
        
    • علمت دوماً
        
    • علمتُ دوماً
        
    • عرفت دائماً بالضبط
        
    • كنت أعلم دائماً
        
    • دائماً كنت اعرف
        
    Söylemek neden bu kadar zor, bilmiyorum. her zaman biliyordum. Open Subtitles لا أعلم لما يصعب علي قول ذلك، لطالما عرفت ذلك.
    Başarılı olacağını her zaman biliyordum. Bütün fakülte biliyordu. Open Subtitles لطالما عرفت أنه سيرتقي عالياً هيئة التدريس كلها توقّعوا ذلك
    Bu ofisi istediğini her zaman biliyordum. Open Subtitles عرفت دائما أنه يريد ذلك المكتب
    Sıçıp batırdığını her zaman biliyordum ama keş olduğun aklıma gelmezdi. Open Subtitles علمت دائماً بأنك أخرق ولكن لم اظن قط بأنك مدمن
    Çocuğumun büyük işler başaracağını her zaman biliyordum. Open Subtitles لطالما علمت ان ابني قد قُدرت له أشياء كبيرة
    Ondan ne ümit edeceğimi her zaman biliyordum. Open Subtitles لكنّي عرفت دائماً بالضبط ما يتوقّع منه
    Bu her zaman biliyordum. Open Subtitles لقد علمت دوماً بشأن ذلك الأمر
    Bu evlilikten ne beklediğimi ve ne vermem gerektiğini her zaman biliyordum. Open Subtitles لكنّي، علمتُ دوماً بمَ أتوقّعه من هذه الزيجة
    Ama görüyorsun, ben avantajlıydım, çünkü senin kendini sabote etme eğilimi olan gerçek bir playboy olduğunu her zaman biliyordum. Open Subtitles لكن كما ترى، كانت لدي الأفضلية لأنني كنت أعلم دائماً أنك رجل منغمس بالملذات مع نزعة لتدمير نفسك
    Ve kafamda, bunun benim suçum olduğunu her zaman biliyordum. Open Subtitles و فى عقلى , دائماً كنت اعرف انه معظمه خطأى
    Ateş Lorduyla yüzleşmem gerektiğini her zaman biliyordum. Open Subtitles لطالما عرفت أنه عليّ مواجهة زعيم النار
    Korkarım bu günün geleceğini her zaman biliyordum. Open Subtitles أخشى أنني لطالما عرفت أنّ هذا اليوم آتٍ
    her zaman biliyordum büyük oyunu oynayacağımı. Open Subtitles لطالما عرفت أني سأنجز أمرا رائعا
    Sende özel bir şeyler olduğunu her zaman biliyordum. Open Subtitles انا عرفت دائما ان هناك شئ خاص بك
    Sanırım, bunu her zaman biliyordum. Open Subtitles أعتقد لقد عرفت دائما ذلك.
    İnsanlara önem vereceğini, onları koruyacağını her zaman biliyordum. Open Subtitles علمت دائماً أنه في النهاية تهتمين بالناس وتقومين بحمايتهم
    Sende bir terslik olduğunu her zaman biliyordum. Open Subtitles لقد علمت دائماً أنّكِ شخصاً مريباً ..
    Ama seni göreceğimi her zaman biliyordum koca Kev-o. Open Subtitles ولكن دعني أخبرك يا (بيق كيفو) لطالما علمت أنني سأقابلك مجدداً
    Ondan ne ümit edeceğimi her zaman biliyordum. Open Subtitles لكنّي عرفت دائماً بالضبط ما يتوقّع منه
    Bana getirilmenin bir sebebi olduğunu her zaman biliyordum Michael. Open Subtitles علمت دوماً أنك أتيت لأجلي لسبب ما يا (مايكل)...
    Burada okuyacağımı her zaman biliyordum. Open Subtitles لقد علمتُ دوماً أني ساكون هنا
    Bunu soracağını her zaman biliyordum çünkü sen başta bir şekilde bana karşı olan nefretini gizlemeyi başarmıştın. Open Subtitles كنت أعلم دائماً أنّ الطلب قادم لأنك أردت أن تتمكن من إخفاء كرهك لي لأسابيع قبل أن تطلب مني شيئاً
    Wiedner'in gerçekte ne istediğini her zaman biliyordum. Open Subtitles دائماً كنت اعرف ماذا يريد (وايدنر)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more