Bu gibi durumlarda her zaman yaptığım şeyi yapmaya- | Open Subtitles | لأفعل ما أفعله دائماً في مثل هذه المواقف |
Bundan emin olmak için biri bu can sıkıcı kitabın bir kopyasını aradığında, her zaman yaptığım şeyi yapacağım. | Open Subtitles | لأتأكد من ذلك , فانني سأفعل ما أفعله دائماً ـ ـ ـ عندما يجد شخص ما نسخة من هذا الكتاب الممل |
..her zaman yaptığım şeyi yaparak, aptal bir rüyaya dalıverdim. | Open Subtitles | وفعلت ما أفعله دائماً . . تركت السيطرة لبعض الخيال العاطفي السخيف. |
her zaman yaptığım şeyi yapıyorum Kate: | Open Subtitles | ذات الأمر الذي لطالما فعلتُه يا (كيت)... |
her zaman yaptığım şeyi, Kate... | Open Subtitles | ذات الأمر الذي لطالما فعلتُه يا (كيت)... |
her zaman yaptığım şeyi, Kate. | Open Subtitles | ذات الأمر الذي لطالما فعلتُه يا (كيت)... |
Ailem buralarda yokken her zaman yaptığım şeyi yapıyorum; | Open Subtitles | وبما انهُ لا توجد عندي عائلة في الارجاء ما افعله عندها هو القدوم |
Ailem buralarda yokken her zaman yaptığım şeyi yapıyorum; | Open Subtitles | وبما انهُ لا توجد عندي عائلة في الارجاء |
Bak aslında bu gece evde olup her zaman yaptığım şeyi yapmayı planlıyordum günlüğüme yazmayı tıpkı annemin, ben 10 yaşındayken verdiği günlüğe yaptığım gibi. | Open Subtitles | انظر، الأمر هو، ذهبت إلى البيت الليلة أخطط لفعل ما أفعله دائماً أن أدوّن في مذكرتي |
Ben her zaman yaptığım şeyi yapıp istediğin sonucu elde etmene yardım ettim. | Open Subtitles | واستغليت طفلنا لكي تفعلي ذلك لقد فعلت ما أفعله دائماً ساعدتك لتحصل على ما تحتاجه |
Kaptan Richard'ın teknesinde her zaman yaptığım şeyi. | Open Subtitles | ما أفعله دائماً على متن قارب القبطان (ريتشاردز) |
her zaman yaptığım şeyi. | Open Subtitles | ما أفعله دائماً |
Ne yapıyorsun? her zaman yaptığım şeyi, Kate. | Open Subtitles | ذات الأمر الذي لطالما فعلتُه يا (كيت)... |