"herkesle birlikte" - Translation from Turkish to Arabic

    • مع الجميع
        
    • مع الآخرين
        
    • مع كل شخص
        
    Yurtdışı ve herkesle birlikte mutlu bir yaşam. Open Subtitles ذاهبة للخارج وستسعدى مع الجميع ــ لا تعطنى موعظة
    Hayır, ben de herkesle birlikte soruşturmaya devam etmek istiyorum... Open Subtitles كلا، أريد التساوي مع الجميع في هذا التحقيق. بالطبع
    herkesle birlikte otururum ve çöp poşeti gerekebilir çünkü biraz... Open Subtitles سأذهب إلى هناك وأجلس مع الجميع وقد أحتاج إلى سلة مهملات ، رغم ذلك بسبب أنني أشعر قليلاً بالتوعّك
    Seni burada herkesle birlikte ölüme terk etmekle duyduğum o azıcık suçluluk duygusu için beni affet, Open Subtitles سامحني على شعوري بذرّة ذنب حيال تركك تموت مع الآخرين
    Billy, söyle, herkesle birlikte söylesin! Open Subtitles بيلى ، أخبره يرددها مع الآخرين
    Eğer bomba patlarsa bu bedenler de diğer herkesle birlikte ölecek ve hala bağlı olursak, bizi de öldürecek. Open Subtitles لو إنفجرت هذه القنبله هذه الأجسام ستموت مع كل شخص أخر ....
    Hem bu şekilde herkesle birlikte olmuş olacak. Open Subtitles بهذه الطريقة، سيكون مع الجميع أشبه بمشاركة الوقت
    Hemen ayağa kalk ve dövüş benimle veya diğer herkesle birlikte öl. Open Subtitles والآن انتصبي وقاتليني، وإلّا تلاقي حتفك مع الجميع.
    Şu an herkesle birlikte barınağın içinde olmalıyız. Open Subtitles ينبغي علينا أن نكون في ذاك الملجأ في الوقت الحالي مع الجميع
    Ayrıca kutlamak için herkesle birlikte burada olacağını da biliyorum. Open Subtitles وأعلم أنك ستكون هنا لتساعدني على الاحتفال مع الجميع
    herkesle birlikte başlar ve yaşamın boyunca daralır. Open Subtitles تقف مع الجميع... ...و أنه يضيق من خلال حياتك.
    Sen de herkesle birlikte kutlayacaksın. Open Subtitles وضعتها، ستذهب وتحتفل مع الجميع
    herkesle birlikte orada olmalıydım. Open Subtitles كان من المفترض أن أكون مع الجميع هناك
    herkesle birlikte sen de cuma günü alabilirin. Open Subtitles يمكنك شراءه يوم الجمعة مع الجميع
    Yemeğini herkesle birlikte yiyebilirdi. Open Subtitles اذا ارادت من الممكن ان تاكل مع الجميع
    herkesle birlikte oluyor, benim Aliza'm da dahil! Open Subtitles هل تعتقدين أنه يتصنع الأثارة معك فقط ؟ " إنه يفعلها مع الجميع , بما فيهم " آليزا
    Eve gideceğimizi söyledin, ve o karavanda herkesle birlikte gitmek istemedi. Open Subtitles قلت كنا جميعا الذهاب إلى المنزل، وانها ألم وأبوس]؛ t أريد ركوب في سيارة مع الجميع.
    Ve Tony Levin, muhteşem herkesle birlikte çalışan bas basçı Open Subtitles و(توني ليفن) وهو عازف غيتار رائع حيث عمل مع الجميع
    Fırlatma alanındaydı, herkesle birlikte. Open Subtitles في موقع الإطلاق مع الآخرين
    Shelly, sen herkesle birlikte niye göle gitmedin? Open Subtitles شيلى), ماذا تفعل هنا؟ ) وماذا تفعل مع كل شخص آخر فى البحيرة؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more