Çoğunlukla vakıf hesaplarıyla ilgileniyor. | Open Subtitles | يبدو أنّه يتعامل في الغالب مع حسابات الودائع. |
Beyler, Chet başka insanların hesaplarıyla odalara girip onu ağdan kovan Bosworth'a saydırıyor. | Open Subtitles | شباب , تشيت يقوم بدخول الغرف عبر حسابات اناس آخرين ويقوم بشتم بوزورث لطرده من الشبكة |
Denizaşırı hesaplarıyla, iade edilen vergilerini karşılaştırın lütfen. | Open Subtitles | حسابات بنكية تابعة له في الخارج مع العوائد الضريبية ، من فضلك |
Ama mahkeme emri olmadan müşterilerimizin hesaplarıyla ilgili konuşamam. | Open Subtitles | " إلى فرع " نيبلز لكن بلا مذكرة ليس لي حرية مناقشة حسابات الزبائن |
Elaine Lieberman'la anlaştım Ve kampanya hesaplarıyla ilgili elinde deliller var. | Open Subtitles | ولديها دليل على حسابات الحملة |
Müşteri hesaplarıyla ilgileniyordu. | Open Subtitles | يتعامل مع حسابات العُملاء. |