Bu rolü kaptığın için çok heyecanlıydın, peki şimdi neden böyle yapıyorsun? | Open Subtitles | لقد كنت متحمسا للغاية عندما حصلت على الدور لماذا تتصرف هكذا الآن ؟ |
Benimkini al. Telefonda heyecanlıydın. | Open Subtitles | يمكنك أخذ كعكتى بدوت متحمسا على الهاتف |
Ne kadar da heyecanlıydın. Takımının kaybettiğine üzüldüm. | Open Subtitles | أنت تحب البيسبول تصبح متحمسا جدا |
Kara Şövalye ile aynı meydanda olacağın için çok heyecanlıydın. | Open Subtitles | كُنْتَ متحمّس جداً لِكي تَكُونَ في الساحة مَع الفارس الاسود |
Hayatım, heyecanlıymış gibi yaptım çünkü sen çok heyecanlıydın. | Open Subtitles | العسل، أنا كُنْتُ فقط تمثيل متحمّس ' يَجْعلُك كُنْتَ متحمّس جداً. |
Evlendiğimizde büyük bir aileye sahip olacağın için çok heyecanlıydın. | Open Subtitles | عندما تزوجنا، كنت متحمسة لأن لدي عائلة كبيرة. |
Çok heyecanlıydın. Ben de heyecanlıydım. Acile gideyim mi? | Open Subtitles | لا ضيرَ في أن تشعري بالخيبة ، إنتِ كنت متحمسة و أنا كنتُ متحمسة أيضاً |
Sonunda futbol topunu eline geçirmek için öyle heyecanlıydın ki orta sahada olduğumuzu unuttun ve sonra o koca götlü linebacker... | Open Subtitles | لقد كنت متحمسا جدا لتضع يدك على الكرة اخيرا نسيت اننا كنا في وسط الملعب ...وبعدها |
Muhtemelen oyun nedeniyle oldukça heyecanlıydın. | Open Subtitles | أنت متحمّس جداً من المحتمل حول المعرضِ. |
Ama doktorda çok heyecanlıydın. | Open Subtitles | لَكنَّك كُنْتَ متحمّس جداً في الطبيبِ. |
Yemekte karşılıklı oturuyorduk ve Arthur'un dosyasını görmek için çok heyecanlıydın. | Open Subtitles | في ذلك العشاء وانتِ كنت متحمسة جداً لتشاهدي الملف الذي لدي عن "آرثر". |