"heyet" - Translation from Turkish to Arabic

    • اللجنة
        
    • لجنة
        
    • وفد
        
    • اللجنه
        
    • الوفد
        
    Aslında Heyet tarafından seçiliyor, ama, bilirsin heyeti ben seçiyorum. Open Subtitles في الحقيقة هي تقرر عبر لجنة ولكن أنا أختار اللجنة
    - Hayır! Ona Heyet toplantısına gittiğimizi söylemiştim. Open Subtitles أخبرتهُ بأنهُ يأخذني لحضور إجتماع اللجنة
    Bu olağan Heyet toplantısı ama özel bir konuyu tartışacağız. Open Subtitles أنه موعد إجتماع لجنة الخميس الأسبوعي لكننا نخطط لمناقشة خاصة قصيرة
    Yesrib'den bir Heyet etkili bir adım atarak... Muhammed'i kendi şehirlerine davet ettiler. Open Subtitles وكان وفد من أهل يثرب قد أخذ قراره بدعوة محمد للإنتقال الى مستوطنتهم
    Ve bu Heyet, amacını gerçekleştirme gayesinden sapmayacaktır. Neymiş bu gaye? Open Subtitles وهذه اللجنه لن يُصرف انتباهُها عن الوفاء بغرضها وما هو بالضبط؟
    Senatör Maxwell Porter, ABD Vietnam Heyet başkanı... Open Subtitles سيناتور ماكسويل بورتر رئيس الوفد الامريكي لفيتنام
    Ve bu konuda yalnız değildin. Heyet onu listeye koymaya karar verdi. Open Subtitles ولم تكوني وحيدة فقد صوّتت اللجنة لوضعه في القائمة
    Gittikçe daha fazla insanın bu heyetlere alınmasına izin verildi; özellikle de Heyet yönetimine ve elbette önceden belirlenmiş bir sonuca ulaşmak için gereken türde insanları toplayabiliyorlardı. Open Subtitles المضخوخ لدعم هذه النشاطات و السماح للمزيد من الناس بالحضور في هذه اللجان، وبخاصة في مقاعد رئاسة اللجنة.
    Tıbbi Heyet'in verdiği cezadan daha çok kendimi cezalandırdım. Open Subtitles وكيف أثر هذا على الجميع .. وانا أعاقب نفسي . حتى أكثر مما عاقبوني اللجنة
    Neyse, raporumu Tıbbi Heyet'e yolladım. Open Subtitles على اي حال . أرسلت تقريري الى اللجنة الطبية
    Ya bu Heyet bizi istemediğimiz bir yere gönderirse? Open Subtitles ماذا لو أرسلتنا هذه اللجنة لمكان لا نعتقد أننا يجب أن نذهب اليه
    O günden beri bu Heyet yasananlari detaylica arastirmaya çalisiyor. Open Subtitles منذ ذلك الحين، هذه اللجنة تحاول الوصول إلى حقيقة ما حدث.
    Bir Heyet oluşturup, hükümetle konuşmalıyız. Open Subtitles نحن نحتاج ان نعين لجنة منا للتفاوض مع الحكومة
    Bu sorunu bir yıl önce fark ettik ve araştırması için bir Heyet oluşturuldu. Open Subtitles علمنا بالمشكلة منذ سنة، وشكلنا لجنة لدراسة هذا
    Onu Heyet'in önünde ateşe atman akıl hastanesine yatırman... Open Subtitles احراقها امام لجنة مجلس الشيوخ ادخالها الى مصحة نفسية
    gerçekten bay lamba aşcılığımla dalga geçtirmem çok yakında japonyadan bir Heyet gelecek Open Subtitles يمكنني القيام بهذا بمنتهى السهولة. سيد بابلو .. هناك وفد ياباني سيحضر إلى هنا قريباً جداً
    Bay Bailey, Irak'taki Heyet başkanı olarak bize gidiş amacınızdan bahseder misiniz? Open Subtitles سيد بيلي ، بصفتك رئيس وفد الأمم المتحدة في العراق هل يمكن أن تخبرنا قليلاً عن طبيعة هذه الزيارة ؟
    İntihar yeleği Heyet'in asla öğrenmemesi gereken bir şey. Open Subtitles الحزام الناسف هو الشئُ الوحيد الذى لا يجبُ ان تعرف عنه اللجنه ابداً
    Carrie'nin emre itaatsizlik ve akıl hastalığı geçmişinin olması Heyet önünde işimize sandığımızdan daha çok yarayabilir. Open Subtitles - فقط تاريُخها من العصيان والمرض العقلي ربما يكون مفيدُ لنا أكثر من أدائُها الجيد امام اللجنه المُختاره
    Heyet, Braddock'un yeteneklerini arttıracağını ummuştu. Open Subtitles و قد تمنى اعضاء الوفد وجود برادوك معهم لان وجوده سيقوي موقفهم في المفاوضات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more