Bahse varım kapağında heykelcik olan süslü bir mücevher kutusuna saklamıştır. | Open Subtitles | واثق من أنها إحتفظت به بصندوق مجوهرات فاخر النوع الموجود تمثال على غطائه |
Bu süs eşyası bir heykelcik... siyah bir kuş figürü. | Open Subtitles | الحليّة هى عبارة عن تمثال صغير... ا على شكل طائر اسود |
Bildiğin gibi, siyah, parlak bir heykelcik. | Open Subtitles | انه تمثال اسود كما علمت, أملس و ناعم,و |
Bu, bir mamut dişinden oyulmuş gerçek heykelcik. | Open Subtitles | هنا، هذا هو التمثال الأصلي المنحوت من عاج حيوان الماموث |
İşte bu benim markam.. Bizim heykelcik de, kanının Karanlığı seçtiğini gördü.. | Open Subtitles | التمثال الذي أرسلناه قرأ دمك لقد إلتحقتِ بالمظلمين |
Orta Krallık'ın son dönemlerine ait bir heykelcik derdim. Firavunlarla beraber onları öbür dünyada korusun diye beraber gömülmüşler. | Open Subtitles | أفضل وصفه بـ"شابتي" من أواخر المملكة الوسطى . يدفن مع الفراعنة ليحميهم في الحياة الآخرة |
Büyük annemden bana kalan bir aile yadigârı, Sivil Savaş'tan kalma nadir bir heykelcik. | Open Subtitles | تمثال قديم نادر من الحرب الأهلية. |
Görünmez, evcil hayvan ya da lastik heykelcik olmayan bir arkadaş. | Open Subtitles | صديق غير مخفي ولا حيوان ولا تمثال مطاطي |
Yani bir aziz heykeli veya bir heykelcik veya katedralin en küçük bir parçası. | Open Subtitles | لذلك فالقديس ، أو تمثال الوحش ... أو أصغر كرن في الكاتدرائية لا يجب أن يكون للعمل وجهاً ... يمكن أن يكون |
Hayır, hayır. Çok ama çok eski bir heykelcik. | Open Subtitles | إنه تمثال قديم جداً. |
Raymond, Debra'ya bir heykelcik vermiştim... | Open Subtitles | ريموند) لقد أعطيت) "ديبرا) تمثال) "! أمي" |
Altıncı katta asansörün karşısındaki aynanın altında bir heykelcik yok mu? | Open Subtitles | ماذا بشأن التمثال في الطابق السادس ؟ التمثال أسفل تلك المرآة المُقابلة للمصعد لم نستطع إيجاد بديل |
Sahip olduğun heykelcik esasında dedem Michinaga Fujiwara'ya aitti. | Open Subtitles | التمثال الذي كان بحوزتك... يعود أصلاً لأحد أسلاف عائلتي. |
Bir süre sonra altın heykelcik somurtmaya başlar. | Open Subtitles | تعرف، بأن التمثال الصغيرِ على العباءة سيبتسملكبتكلّفبعد فترة... |
Peruda olduğunu söylemişti Peruda orman da var evet ve ofisinde o heykelcik var Hayalet belki de Payne 'e bağlıdır ha? | Open Subtitles | و هو لديه التمثال النحتى فى مكتبه |
Debra, sana verdiğim heykelcik nerede? | Open Subtitles | ديبرا) أين التمثال)" الذي أعطيته لك؟ |
Onlarla konuşmayacağım. Hele de heykelcik yanımdayken. | Open Subtitles | . لن أتحدث معهم . ليس ومعي "شابتي" المهرب |