"heykeli'" - Translation from Turkish to Arabic

• تمثال
• لتمثال

Aşağıda bir askerin Heykeli var. Ama kadını ve çocuğu koruyamıyor.
هناك تمثال لجندي بالأسفل، لكنّه غير قادر على حماية المرأة والطفل،

Daha şimdiden Özgürlük Heykeli'ni görüyorum. Biraz küçük ama olsun.
بوسعي رؤية تمثال الحرّية من هنا، يبدو صغيراً جداً بالتأكيد.

Bildiğimiz turist işleri; gösteriye gitmek, Özgürlük Heykeli'ni görmek gibi.
شأننا شأن السيَّاح، نقصد عرضًا ما، أو نزور تمثال الحريَّة.

Ancak Özgürlük Heykeli'ne atılan bir bakış evrenin başlangıcını bekleyen bir sonraki zorlu işi ortaya çıkarıyor.
لكن نظرة لتمثال الحرية تكشف التحدى التالي الذي ينتظر الكون الناشيء.

İmparator'un Heykeli konusunda kocanız ne yapmayı planlıyor?
ما هي خطط زوجك لتمثال الامبراطور؟

Bu Leonardo'nun 15 yaşında bir çocukken poz verdiği Verrocchio tarafından yapılan David Heykeli.
إنها تمثال صنعه فيروكيو، من ديفيد حيث وقف ليوناردو كصبي ذا 15

Avrupa'da bulduğum bir heykelim vardı, bir Tanrı Heykeli.
عندى تمثال كنت وجدته فى أوروبا، تمثال إله

bir Heykeli seyredip bir şişme kadın aldıktan hemen sonra bereket tanrıçasına, ona hep eşlik eden küçük adaklardan sunulabilmesine insan hayranlık duyuyor.
حيث يمكن للمرء في نفس الوقت أن يتأمل في تمثال و يشتري دمية قابلة للنفخ و يعطي آلهة الخصوبة قُرْباناً بسيطاً

Özgürlük Heykeli'ni taşıdıklarında, onun tepesine koymuşlardı.
عندما حركوا تمثال الحرية هم وضعوها بأسفل قمته

Eğer bu konu hakkında yanılmışsam, beni Özgürlük Heykeli'ne asarlar.
هذا عظيم إذا كنت مخطئ فى هذا الإخلاء فسوف يشنقونى على تمثال الحرية

- Birdenbire Özgürlük Heykeli'ne bakıyorsundur. - Kesinlikle.
كما لو انك لم تنظر الى تمثال الحرية لاول مرة فلن تفاجئ بالظبط

Hayır, Büyükannemin Heykeli hala burada ne arıyor?
لا، لماذا لايزال تمثال جدتي في غرفة المعيشة؟

Öyle bir şey yaparsam Özgürlük Heykeli'ni bir daha göremem.
لا أتوقع أن أرى تمثال الحرية مرة أخرى إذا فعلت هذا.

Buraya bir manastırdan alınmış Meryem Ana Heykeli ve boynunda bir haç ile geldi.
وَصلتْ مَع تمثال مريم العذراء و سلسال يحمل الصليب معلقٌ بعنقها جلبتهما من الدير

Ayak fetişini çok sevdiğini biliyorum bu yüzden sana Özgürlük Heykeli'nin ayağını getirdim.
أعرف بأنك مشتهي للأقدام لذا كسرت لك قدم تمثال الحرية

Sence bu sadece : "Oh, işte Peter Özgürlük Heykeli'nin ayağı ile geliyor." mu?
:أنت تعتقد أنه ..أوه لقد أتى بيتر ومعه قدم تمثال الحرية، إنه يثرثر؟

Kendi işine aldırmayan, bir kedi Heykeli hakkında bir şeyler duydum.
لقد سمعت عن تمثال لقط يتدخل فى ما لا يُعنيه