Kıyamet gününe dair rivayetler duymuştum ama birinin bunu gerçekleştirebileceği hiç aklıma gelmemişti. | Open Subtitles | أسمع دائما همسات عن نهاية العالم لكني لم أفكر أبداً أن أحداً سيفعل ذلك في الحقيقة |
Tek başıma öleceğim hiç aklıma gelmemişti. | Open Subtitles | أنا لم أفكر أبداً أنني سأموت وحيدة. |
Üf, bu hiç aklıma gelmemişti. Ona İrlanda kökenini öğretebilirim. | Open Subtitles | لم أفكر بهذا.ربما يجب أن أعلم كريس عن أصوله الأيرلندية |
Şuna bakar mısın? Hareket eden şeyin uzay olduğunu düşünmek hiç aklıma gelmemişti. | Open Subtitles | تخيّل ذلك ، لم يخطر ببالي أبداً أن أعتقد أن الفضاء هو الذي يتحرك |
Bireysel olarak harika olduğumu biliyordum ama grup olarak harika olduğumuz hiç aklıma gelmemişti. | Open Subtitles | أنا أعرف أني رائع بمفردي لكني لم أظن أن نكون رائعين كمجموعه |
- Silver Strand kumsalında. - hiç aklıma gelmemişti. | Open Subtitles | إنه يقطن على شاطيء سيلفر ستراند - لم أفكر في ذلك قط - |
Bunun kötü bir şey olacağı hiç aklıma gelmemişti ama, dolabım yeteri kadar azgın değil. | Open Subtitles | لم اكن اعتقد ابداً ان هذا سيكون شيء سيء ولكن خزانة ملابسي لا تحتوي لا تحتوي على ملابس فاسقة كفاية |
Aynı isimli iki kişi olabileceği hiç aklıma gelmemişti. | Open Subtitles | .... لم يخطر لى مطلقا انه قد يكون هناك اثنان منك |
Gwen'i vurmanın o gün ona yaptığım en kötü şey olmadığı hiç aklıma gelmemişti. | Open Subtitles | لم يخطر لي أن اصابة غوين لم تكن أسوأ ما فعلته لها ذلك النهار |
hiç aklıma gelmemişti. | Open Subtitles | لم أفكر فى ذلك قط |
Bir gün bunu görebileceğim hiç aklıma gelmemişti. | Open Subtitles | لم أفكر يوماً أن أنظر إليها |
KILIÇ'ın ortaya çıkacağı hiç aklıma gelmemişti. | Open Subtitles | لم أفكر أبداً بأنكِ ستخرجين |
Hayır, sormak hiç aklıma gelmemişti. | Open Subtitles | لا ، لم أفكر أبداً أن اسئل. |
Dışarı atalım demiştim, bu hiç aklıma gelmemişti. | Open Subtitles | اقترحت أن تخلي سبيله ، لم أفكر بهذا حتى |
"Tanrım, hiç aklıma gelmemişti memur beyler. | Open Subtitles | يا إلهي، لم أفكر بهذا يا حضرة الضابط" "أبداً.. |
Bir kadının ona böyle davranmamı isteyeceği hiç aklıma gelmemişti. | Open Subtitles | لم يخطر ببالي أبداً أن أي امرأة ستريد... أنْ تُعامل بهذه الطريقة. |
hiç aklıma gelmemişti. | Open Subtitles | لم يخطر ببالي أبداً |
Üzgünüm. İşlerin bu noktaya geleceği hiç aklıma gelmemişti. | Open Subtitles | أنا آسف، لم أظن أن الأمر سيصل لهذه المرحلة |
Bu hiç aklıma gelmemişti. | Open Subtitles | لم أفكر في هذا،يبدو مغري |
Bunun kötü bir şey olacağı hiç aklıma gelmemişti ama, dolabım yeteri kadar azgın değil. | Open Subtitles | لم اكن اعتقد ابداً ان هذا سيكون شيء سيء ولكن خزانة ملابسي لا تحتوي لا تحتوي على ملابس فاسقة كفاية |