Brüksel'de çaresizce tekrar tekrar ortak çözümler bulmaya çalışırken hiç kimsenin, hem de hiç birimizin daha önce böyle bir krizle uğraşmadığını farkettim. | TED | في بروكسل عندما حاولنا بشدة مراراً وتكراراً أن نوجد حلولاً مشتركة أدركت أن لا أحد منا قد تعامل من قبل مع أزمة مماثلة |
Hannah dünyayı sadece dıştan görmüyor, o içini de görüyor, insanları da görüyor, hiç birimizin anlayamayacağı bir sezgi gücüyle. | Open Subtitles | إنها لا ترى العالم بل ترى من خلاله بنفقات دراسية لا أحد منا يستوعبها |
Tek farkı artık hiç birimizin pek de umurunda değil. | Open Subtitles | الفرق الوحيد الآن هو أن لا أحد منا يهتمّ |
Yaptığımız işte muhtemelen hiç birimizin iyi olmayacağını göz önünde bulundurursak aptalca bir soru olduğunu biliyorum ama... iyi misin? | Open Subtitles | أعرف أنه سؤال غبي باعتبار أنه لا يمكن لأي منا... أن يكون على ما يرام في عملنا هذا لكن... هل أنت بخير؟ |
hiç birimizin erkeklerden yana şansı olmadı. | Open Subtitles | لم يكن لأي منا حظ مع الرجال |
Kültürel okur yazarlığın (çn.genel kültürün)... özel bir kaç kabiliyetle yer değiştirdiği bir dünyada yaşamak istemiyorum, hiç birimizin uygarlığımızı birbirine bağlayan ortak birlikteliklerden haberdar olmadığımız bir dünyada... | TED | لا أريد أن أعيش في عالم حيث يتم استبدال محو الأمية بهذه الفقاعات من التخصص، لذلك لا أحد منا يعرف عن الجمعيات العامة التي كانت تربط حضارتنا معا. |
hiç birimizin yapamadığı bir şeyi başardı. | Open Subtitles | هو أنجز شئ . لا أحد منا يمكن أن يفعله |
- hiç birimizin çok zamanı kalmadı. | Open Subtitles | ـ لا أحد منا لديه مزيد من الوقت. |
- hiç birimizin olmaması gerekiyor. | Open Subtitles | حسنا، يبدو أن لا أحد منا ينبغي أن يكون. |
hiç birimizin Norman'la bir bağlantısı yok. | Open Subtitles | لا أحد منا لديه أيّ صلة بنورمان |
hiç birimizin pasaportu yok. | Open Subtitles | ...و ليس لدى أحد منا جواز سفر , لذا |
hiç birimizin de bulabileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا يمكن لأي منا أن يدافع عنه |