"hiç bitmeyecek" - Translation from Turkish to Arabic

    • لن ينتهي
        
    • لن تنتهي
        
    • لا ينتهي
        
    • ينتهي أبداً
        
    • يتوقف أبدا
        
    • يتوقف أبداً
        
    • تنتهي أبداً
        
    Kutlamam, hiç bitmeyecek bir doğum gününe döndü. Open Subtitles احتفالي تحول إلى عيد الميلاد الذي لن ينتهي
    Ve hiç bitmeyecek; sen, ben, ve ortada bir umut olana kadar... ve şükran. Open Subtitles لن ينتهي أبداً طالما أنك موجودة وأنا موجود, والأمل موجود والنعمة
    gökkuşağı için hazırım gözyaşı fırtınalarından çıktım hiç bitmeyecek sandım bir gün sanki hiç gelmeyecek bir rüyaydı ama şimdi uzak değil. Open Subtitles أنا مستعد لقوس قزح أن يبدأ للتو عبرت عاصفة من الدموع أعتقدت أنها لن تنتهي
    hiç bitmeyecek sandığım yapayalnız geçen günler gördüm. Open Subtitles لقد رأيت أيام العزلة التي كنتُ أظن إنها لن تنتهي أبداً.
    Sırt üstü uzanmış yıldızları seyrederken zaman akıp gitmesine rağmen hiç bitmeyecek gibiydi. Open Subtitles أتذكر التمدد على ظهري لما بدا و كأنه وقت لا ينتهي أحدق في النجوم
    Şuna baksana. hiç bitmeyecek. Open Subtitles انظري الى هذا انه لا يتوقف أبدا
    Majesteleri kuzeyli kraliçe hayatta kaldığı sürece ihanet senaryoları hiç bitmeyecek! Open Subtitles أيُها الملك , مادامت الملكة التي بِجانب الشِمال على قيد الحياة فعندها التخطيط لِلمؤامرات لن يتوقف أبداً
    Hayır, Oh. Büyük tarihleri ​​ön verandasında hiç bitmeyecek. Open Subtitles المواعيد العظيمة لا تنتهي أبداً على الشرفة الأمامية
    Ben de demin annenle hiç bitmeyecek sandığım bir yemek yedim. Open Subtitles لقد حظيت بعشاء مع أمك بدا أنه لن ينتهي أبداً
    Kış hiç bitmeyecek gibiydi, ve sürü açlıktan ölmek üzereydi. Open Subtitles يبدو أن الشتاء لن ينتهي أبدا، وقطيع الذئاب يموت من الجوع.
    Bunun bitmesini istiyorsun ama bu hiç bitmeyecek. Open Subtitles , أنت تريد هذا أن ينتهي لكنه أبدا لن ينتهي
    Senin veletler gelmeden önce o ödevi bitmiş istiyorum. Yoksa hiç bitmeyecek. Open Subtitles أريد أن ينتهي ذلك المقال قبل قدوم رفيقاكِ الصغيران، غير ذلك لن ينتهي أبداً.
    Kafam giresice baca hiç bitmeyecek sandım. Open Subtitles اعتقدت ان هذه المدخنة الغبية لن تنتهي ابداً.
    - Şu anda, ifade vermem hiç bitmeyecek gibi hissediyorum. Open Subtitles الآن أشعر أن جلسة الاستجواب هذه لن تنتهي أبداً
    Bu gece hiç bitmeyecek sandım bir ara. Open Subtitles كنت اعتقد في هذه الليلة لن تنتهي أبدا
    Sanki, uyanacaksın, ve bunu biliyor olacaksın, uyumaya devam edeceksin ve bu hiç bitmeyecek, asla bitmeyecek, asla bitmeyecek. Open Subtitles مثل، أن تستيقظ، وأنت تعلم ذلك ثم تعود للنوم وهذا لا ينتهي أبدا، لا ينتهي أبدا
    Bunlarınki hiç bitmeyecek sanki. Open Subtitles لا ينتهي الأمـر أبدا مـع هـذان
    Hayatımız boyunca devam eden bir çaba, hiç bitmeyecek bir kavga! Open Subtitles كان كفاح طوال العمر صراع لا ينتهي
    Ergenlik çağı hiç bitmeyecek. Open Subtitles البلوغ الذي لا يتوقف أبداً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more