Arkadaşlığımızın beni bu kadar mutlu edebileceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أعتقد أبداً أن صداقتنا سوف تجعلني سعيداً جداً |
Bunu söyleyeceğimi hiç düşünmemiştim ama ikimiz iyi bir takım olduk. | Open Subtitles | أتعرف لم أفكر أبداً أني سأقول هذا لكننا بالفعل فريق جيد |
Shakespeare yedi yaşında? Ben hiç düşünmemiştim. | TED | شكسبير في السابعة؟ أنا لم أفكر في ذلك قط. |
Ben bu söyleyebilirim hiç düşünmemiştim, ama şu anda bazı gün ışığı için öldürür. | Open Subtitles | لم أعتقد أنني سأقول هذا يوماً لكنني قد أقتل للحصول على بعض النور حالياً |
Ama bizden birine karşı işlenmiş bir suç olacağını hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أكن أظن إنها ستكون من أجل جريمة قتل واحد منا. |
Bunun olabileceğini hiç düşünmemiştim ama oldu. | Open Subtitles | لم أفكر قط أن هذا ممكن أن يحدث و لكن هذا ما حدث |
Ne yazık ki, işlerin böyle sonuçlanacağını hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | اللعنة, لم أعتقد أبداً بأن الأمور ستصل إلى ماهي عليه |
Beni bu kadar çok etkileyeceğini hiç düşünmemiştim. Onun içinde boğuldum. | Open Subtitles | لم أعتقد أبداً أنه سيؤثّر في لهذه الدرجة |
Alınma ama, bu kadar ileri gideceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | بدون إساءة يا صديقى، لكن لم أعتقد أبداً بأنك ستصل الى الذى وصلت إليه |
Ayrıca sana böyle şeyler soracaklarını hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أننى لم أفكر أبداً أنهم سيقومون بسؤالك مثل هذه الأسئلة |
Şey, daha önce hiç düşünmemiştim ama sanırım olabilir. | Open Subtitles | حسنا، لم أفكر في الأمر مسبقا لكن أعتقد أنه بإستطاعتي |
Birini hayal kırıklığına uğratmanın ne olduğunu biliyorum, fakat onu yüzüstü bırakacağımı hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | أعرف شعور إحباط الجميع ولكن لم أعتقد أنني سأخذلها. |
Biliyor musun ikimizden birinin savaş meydanları dışında bir yerde başarılı olabileceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | أتعرف لم أكن أظن أن أحداً منا سينجح فى شئ سوى المعارك والحروب |
Bunun olabileceğini hiç düşünmemiştim ama oldu. | Open Subtitles | لم أفكر قط أن هذا ممكن أن يحدث و لكن هذا ما حدث |
Buraya ayak basacağımı veya seni burada görmeyi bekleyeceğimi hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أتصور يومًا أنني سأضع قدمًا هنا، أو أتوقع رؤيتك هنا. |
Kurabiye kesimli evlere minnettar olacağımı hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أتوقع أن أكون شاكراً للمنازل قاطعة الأخشاب |
İşlerin böyle gideceğini hiç düşünmemiştim. Hele benim fabrikamda... | Open Subtitles | لم أظن أن الأمور ستصل لهذا الحد، ليس في مصنعي |
Sen, olmadan bir şey yapabileceğimi hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | أنت هنا في الوقت المناسب لم أظن أني سأفعلها بدونك |
Oğullarımdan birinin böyle bir yere sahip olabileceğini hiç düşünmemiştim. Güzel. | Open Subtitles | لم أعتقد قط أنّ أحد من أبنائي سيحوز على مكان كهذا |
Her gece beraber olacağımızı hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | أنا مَا إعتقدتُ نحن سَنَكُونُ سوية كُلَّ لَيلة. |
Senden kahvaltı hazırlamanı beklemiyordum ama bu kadar çabuk gidebileceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أكن أتوقع أن تعدى لى الإفطار لكنى لم أتوقع أن تذهبى الآن |
Bizimkinden beter işler olduğunu hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أكن أعتقد أنه توجد وظيفة اسوأ من وظيفتنا |
Bunu söyleyeceğimi hiç düşünmemiştim ama, öldürmek için ateş edin. | Open Subtitles | لم أعتقد أبدا أن أقول ذلك لكن.. أطلق النار عليها |