"hiç doğru değil" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليس صائباً
        
    • ليس صحيحا
        
    • ليس صحيح
        
    • ليس صواباً
        
    • غير صحيح بالمرة
        
    • ليس منصف
        
    • هذا ليس حقيقة
        
    • ليس صائبا
        
    • ليس صحيحًأ
        
    • ليس صحيحًا
        
    • ليس عادل
        
    • لا يبدو صواباً
        
    • ليس صحيحاً
        
    Her şeyi içinde yaşamak ve sadece ekibinle sohbet etmek, hiç doğru değil, Nate. Open Subtitles تعيش بداخل رأسك. المُحادثة الوحيدة التي تجريها تكون مع طاقمك. ذلك ليس صائباً.
    Kötü biri olmadığını görüyorum ama tüm bu olanlar, hiç doğru değil. Open Subtitles لا أراكِ إنسانة سيئة وهذا الأمر بأكمله ليس صائباً
    Sanki bir tür kabus perisi. Bu hiç doğru değil. Open Subtitles مثل نوع من الجنيات المرعبة هذا ليس صحيحا
    Bu hiç doğru değil. Bana kalırsa hiç takımda bile olmamalıydı. Open Subtitles هذا ليس صحيحا , اذا سألتموني , أنه لا يجب أن يكون في الفريق
    - Hiç içimden geldiği de olmadı. - Bu yaptığın hiç doğru değil. Open Subtitles لا أعتقد أني عنيتها أبدا هذا ليس صحيح
    Bu hiç doğru değil. Open Subtitles حسناً، هذا ليس صواباً ما الذي يفترض أن أفعله؟
    - Doğru değil, değil mi? - Hem de hiç doğru değil. Open Subtitles هذا غير صحيح بالمرة
    - hiç doğru değil. Open Subtitles - هذا ليس حقيقة.
    Bizi bu hapishanede tutup bir grup deney faresi gibi davranmaları hiç doğru değil. Open Subtitles هذا ليس صائباً إبقائنا في هذا السجن ومعاملتنا كفئران الاختبار
    Ve kedilerini de açlığa terk ettiler. Bu hiç doğru değil. Open Subtitles -لقد رحلت وتركت القطط تتضوّر جوعاً، هذا ليس صائباً
    Ödemeyecekmiş. Bu hiç doğru değil. Open Subtitles هذا ليس صائباً بالمرّة
    Bu hiç doğru değil! Poppy albüm de tutabilir. Open Subtitles هذا ليس صحيحا بوبي يمكنها تشكيل كتب ثلاثية الابعاد
    Az önce kendini kötü hissetmişsindir ve bu hiç doğru değil. Open Subtitles اشعر بالحماقة ، وهذا ليس صحيحا
    Bana kibirli serseriler olduğunuzu söylemişlerdi ama bu hiç doğru değil. Open Subtitles كما تعلمون، قالوا لي أن الناس مغرورون دوشباجز... ولكن هذا ليس صحيحا على الإطلاق.
    O gün tuvalette duydukların hiç mi hiç doğru değil. Open Subtitles ما سمعتي في الحمام ذلك اليوم ليس صحيح على الاطلاق .
    Tek başına içmen hiç doğru değil. Open Subtitles ليس صحيح أنه ليس عليك الشرب وحدك
    Bana bir insan gibi değil de, bir sesmişim gibi davranıyorsun, bu hiç doğru değil. Open Subtitles "تعاملني كصوت وليس شخص، وهذا ليس صواباً."
    Oh, yo yo bu hiç doğru değil Open Subtitles لا، لا، هذا غير صحيح بالمرة..
    Kahrolsun Stig, bu hiç doğru değil. Open Subtitles استرخ تباً ( ستيج ) هذا ليس صائبا
    Bu hiç doğru değil. Open Subtitles هذا ليس صحيحًأ
    Hayır, beni rahat bırak. Bu hiç doğru değil. Open Subtitles لا، اتركني وحدي هذا فقط ليس صحيحًا
    Bu hiç doğru değil. Open Subtitles هذا ليس عادل.
    Buna bir son verelim. Bu hiç doğru değil. Open Subtitles ،دعنا نتوقف عن ذلك لا يبدو صواباً
    Bu hiç doğru değil. Özel ofisleri kilitli tutmak protokole aykırı. Open Subtitles حسناً ، هذا ليس صحيحاً ،هذا ضد المراسم لإبقاء المكاتب الخاصة مغلقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more