Tüm yüzey değişti, ve daha önce onu hiç görmedik. | Open Subtitles | مع مرور الوقت، سطح الكوكب بالكامل قد تغير. لذا فلا عجب أننا لم نرى ذلك من قبل. |
Evet. Böcekler ve küçük kuşlar gördük, ama böylesini daha önce hiç görmedik. | Open Subtitles | أجل, قد رأينا حشرات و طيور صغيرة و لكن لم نرى شيئا مثل هذا من قبل |
Sadece bunun gibi bir sey daha önce hiç görmedik. | Open Subtitles | الأمر أنه أننا لم نرَ شيئاً كهذا من قبل |
Gerçekleşmeyen düğünden beri hiç görmedik. | Open Subtitles | .. حسناً ، نحن لم نراه منذ الزفاف . هذا لم يتم |
Sonra ben uzaklara gittim ve birbirimizi bir daha hiç görmedik. | Open Subtitles | وبعد ذلك، رحلت ولم نرى بعضنا البعض بعدها أبداً |
Onu kullanırken hiç görmedik ama babam gerçekten hızlı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لم نره قط يقودها لكنه يقول انها سريعة جداً حقاً أيها الرجل الصغير؟ |
Aslında, o zamandan beri de hiç görmedik. | Open Subtitles | في الحقيقة، لم نر شئيأ مماثل بعد ذلك حتي |
hiç görmedik yüzünü, hiç adı geçmedi... | Open Subtitles | ,أعني, لم نرها من قبل ولم نتحدث عنها يوماً |
Geminin içindeki varlığı hiç görmedik. Onları yöneten şeyi... | Open Subtitles | لم نرى قط الشخص الموجود بداخل السفينة الشيء المسئول عن كل هذا، |
Four Corners uyuşturucu davasında çalıştık. Bu dövmeyi hiç görmedik. | Open Subtitles | كلانا عمل في أربع قضايا المخدرات لهذه العصابة لم نرى واحدة مثل هذه |
Man Suk, geçen haftaki buluşmamızdan beri birbirimizi hiç görmedik. | Open Subtitles | مان سوك ، من رحلة الإسبوع الماضي نحنٌ لم نرى بعضنا لمرة واحده |
Egan'ı son iki gündür hiç görmedik. | Open Subtitles | أننا لم نرى إيجان فى اليومين الماضيين هذا مُستحيل |
Bunun benzerini gerçek hayatta hiç görmedik ancak bütün hatalar çıplak gözle görülecek değil. | Open Subtitles | لم نرى ذلك مُطلقاً في عالمنا لكن ليسَ جميع المشاكل الفنية .ستكون مرئية للأشخاص الذين في داخل المحاكاة |
Yalnızca buradan kolayca çıkıp gitmeyi istiyoruz. Birbirimizi hiç görmedik. | Open Subtitles | سنذهب من هُنا بتلك السهولة ، وكأننا لم نرى بعضنا البعض |
Demek ki, Mauricio'yla direk rekabet halindeymiş. Bunu bilmiyorduk, çünkü yön işaretlerini hiç görmedik. | Open Subtitles | هذا يعني أنّها كانت المنافس الأول لـ(موريسيو)، لم نعلم ذلك لأنّنا لم نرَ اللافتة. |
Dün birbirimizi hiç görmedik. | Open Subtitles | لم نرَ بعضنا أمس! |
Biz hiç görmedik. Böyle bir dosya olduğunu bile bilmiyorduk. | Open Subtitles | لم نراه ابدا, ولا نعرف حتى انه موجود |
Beş yaşındaydı ve onu bir daha hiç görmedik. | Open Subtitles | .... عندما كان في الخامسة و لم نراه ابداً مرة أخرى |
Biz geride kaldık. Düşmanı hiç görmedik. | Open Subtitles | ونحنُ بقينا ببيوتنا ، ولم نرى العدو |
Bundan sonra da Courtney'i hiç görmedik. | Open Subtitles | ولم نرى كورتني بعد ذلك |
Hissettiklerinin seni özel kılan bir şey olduğunu düşünüyorsun senin gibisini daha önce hiç görmedik. | Open Subtitles | - يبدو انك تشعر ان هناك شىء مميز بخصوصك كأنك شيئا لم نره من قبل |
Penguen'in nereden geldiğini hiç görmedik veya yaptığı şeyleri neden yaptığını veya Bilmececi'yi, hatta Kedi Kadın'ı bile görmedik. | Open Subtitles | نحن لم نر حقاً من "أين أتي "البطريق أو لماذا يفعل ما يفعل "أو "رجل الألغاز"، أو حتى "المرأة القطة |
Ödül kayboldu. Bir daha onu hiç görmedik. | Open Subtitles | إختفت الجائزة, و لم نرها مجدداً |