Uyuşturucu olabileceklerini hiç hayal etmedim. Oyulmuş değerli taşlar olduklarını düşünmüştüm. | Open Subtitles | لم أتخيل أبدًا أنها مخدرات كنتُ أظنّ أنها أحجارٌ كريمة خام. |
Bunu hiç hayal etmedim. Bir yüzü çizdim. | Open Subtitles | أنا لم أتخيل هذا أبدا لقد كنت دائما أرسم جانبا واحدا |
Böyle mükemmel bir karım olacağını hiç hayal etmemiştim. | Open Subtitles | ولم أحلم حتى بأن أحظى بزوجة جميلة هكذا. |
Böyle mükemmel bir karım olacağını hiç hayal etmemiştim. | Open Subtitles | ولم أحلم حتى بأن أحظى بزوجة جميلة هكذا. |
Nedimelerinin kimler olacağını hiç hayal etmedin mi? | Open Subtitles | ألم تحلمي بمن ستكون اشبينتك في الزواج؟ |
hiç hayal etmemiştim. | Open Subtitles | أنا عمري مَا تَخيّلتُ |
Sanırım senin böyle bir yerde yediğini hiç hayal etmemiştim. | Open Subtitles | لم أتخيل أنه يمكنك الأكل في مثل هذه الأماكن. |
Bu hikâyenin bu şekilde biteceğini hiç hayal etmemiştim. | Open Subtitles | لم أتخيل أبدا أن هذه القصة تنتهي من هذا القبيل. |
Bu kadar zor olacağını hiç hayal etmemiştim. | Open Subtitles | لم أتخيل أن الأمر سيكون بهذه الصعوبة |
Düğünümün böyle olacağını hiç hayal etmemiştim. | Open Subtitles | لم أتخيل أن يحتوي زواجي أيا من هذا. |
Güneş paneli kurduğumuz ailelerden birinin mensubu olan Muna, bana şunları dedi: ''Biliyor musun Majd? Hayatımda bir şeyleri kontrol edebileceğimi hiç hayal etmemiştim. | TED | منى، وهي من عائلة قمنا بتركيب جهاز طاقة شمسية لها، قالت لي: "أتعرفين يا مجد، لم أتخيل أبدًا أنني سأستطيع التحكم بأي شيء في حياتي. |
Nedimelerinin kimler olacağını hiç hayal etmedin mi? | Open Subtitles | ألم تحلمي بمن ستكون اشبينتك في الزواج؟ |
hiç hayal ettiğim gibi değil. | Open Subtitles | Uh، هو لَيسَ حقاً الذي تَخيّلتُ. |