"hiç hoşuma gitmiyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا أحب
        
    • لا يعجبني
        
    • لا يروقني
        
    • أنا أكره
        
    • لا أحبذ
        
    • لا اقدر عدم
        
    • اكره أن
        
    • أكره فكرة
        
    • ولا يعجبني
        
    • لا يُعجبني
        
    Sadece, geçen yaz hastalandı ve bu tip şeyleri duymak hiç hoşuma gitmiyor. Open Subtitles لقد مرض في الصيف الماضي وأنا لا أحب مثل هذه الاشياء في الكون
    Bu yemek davetlerine gittiğinde yapman gereken işler hiç hoşuma gitmiyor. Open Subtitles لا أحب فكرة أنه كلما تلقيت دعوة للعشاء، تصحبها تلك الأعمال الرتيبة
    Kayığa binmeniz hiç hoşuma gitmiyor, şurada yüzse olmaz mı? Open Subtitles لا تفعلوا، تعلم بأنه لا يعجبني ذلك، دعها تسبح هنا
    Bilmediğimi ya da umursamadığımı umup Meme Avcıları X'e bakıyorsun ama her şeyin farkındayım ve hiç hoşuma gitmiyor. Open Subtitles تنظر إلى إباحيات ومواقع مثيرة أو أشياء لا اعرفها ولا أهتم بها ولكني أعرف وأهتم وأنا لا يعجبني هذا
    Hayır, 10 hafta oldu ve hiç hoşuma gitmiyor. Open Subtitles بل انقضت عشرة أسابيع وهذا لا يروقني بالبتة
    Kabul etmek hiç hoşuma gitmiyor ama eskiden tıpkı senin gibi buraya gelir ve gazete kupürlerine bakardı. Open Subtitles أنا أكره الإعتراف بذلك , ولكنه يأتي إلى هنا ويبحث عن قصاصات له تماماً كما كنت تفعل
    Fakat Bayan Weiss, bana bakışınız hiç hoşuma gitmiyor. Open Subtitles و لكن آنسه "وايس لا أحبذ النظرات التي تنظريني بها
    Alejandro, bu iş hiç hoşuma gitmiyor. Open Subtitles اليخاندرو ، أنا لا أحب هذا. أنا حقاً لا أحب هذا
    Özel hayatıma burnunu sokma, hiç hoşuma gitmiyor. Open Subtitles توقف عن اقتحام خصوصيتي يا رجل, لا أحب ذلك
    Mükemmel bir kızdır, fakat benim için endişelenmesi hiç hoşuma gitmiyor. Open Subtitles إنّها ذكيّة، ولكنّي لا أحب مقدار قلقها عليّ
    Alien çok fazla olay çıkarıyor ve bu hiç hoşuma gitmiyor. Open Subtitles جلب الغريبة في الكثير من الحرارة إلى أسفل، وأنا لا أحب ذلك.
    Beni böyle takip etmen, sıkıştırman ve bu şekilde konuşman hiç hoşuma gitmiyor. Open Subtitles لا أحب الطريقة التي تتعقبني بها ولا طريقة محاصرتك وحديثك تلك
    Şunu da söylemeliyim ki bu Hidrokinometre'nin durumu hiç hoşuma gitmiyor. Open Subtitles لكن يجب أن يُقال أنني لا يعجبني منظر هذا الهايدروكينوميتر
    Beni dışladın ve hiç hoşuma gitmiyor. Open Subtitles انت تلقي بأخيك بعيدا حسنا هذا ما تفعله انت تستبدلني وهذا لا يعجبني
    Böyle hissetmek hiç hoşuma gitmiyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Open Subtitles لا يعجبني الشعور الذي ينتابني جرّاء ذلك، لا أعرف كيف أتعامل وإيّاه
    Bak, bu hiç hoşuma gitmiyor. Daha önce de söyledim, gitmeni istiyorum! Open Subtitles أنظر، لا يعجبني هذا لقد أخبرتك من قبل، أريدك أن ترحل
    John, hiç hoşuma gitmiyor. Bu dava. Bu cinayetler. Open Subtitles (جون)، لا يروقني الأمر هذه القضية، هذه الجرائم.
    Seni paylaşma fikri hiç hoşuma gitmiyor. Open Subtitles أنا أكره فكرة بان أشاركك مع الآخرين وحسب
    Fakat Bayan Weiss, bana bakışınız hiç hoşuma gitmiyor. Open Subtitles و لكن آنسه "وايس لا أحبذ النظرات التي تنظريني بها
    Bu kadar çalışırken, toyluğun hiç hoşuma gitmiyor. Open Subtitles انا لا اقدر عدم نضجك عندما اعمل بجديه مالفرق؟
    İşi birden böyle bırakmak hiç hoşuma gitmiyor ama ne de olsa işin yok. Open Subtitles اكره أن اترككِ هكذا, دون رعاية لطفلك, ولكن, ليس لديكِ عمل
    Gördüğüm şey kaderimin jürinin elinde olması ve bu hiç hoşuma gitmiyor. Open Subtitles ما رأيته هو ان مصيري بين يدي هيئة المحلفين ولا يعجبني هذا - لماذا بحق الجحيم تعتقدي -
    - Burnuma kötü kokular geliyor ve hiç hoşuma gitmiyor bu. Open Subtitles حسناً؟ أمسكي بيدي. هناك أمر خاطئ هنا، وإنّه لا يُعجبني.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more