Kanıtları ortadan kaldırma sorunumu çözdünüz. Bana karşı Hiç kanıt yok. | Open Subtitles | وفرتم عليّ عناء إتلاف الأدلة ، و الآن لا يوجد دليل ضدي |
İtiraz ediyorum! Hiç kanıt yok! | Open Subtitles | أنا أعترض، لا يوجد دليل! |
Bunu destekleyen Hiç kanıt yok --sadece bazı insanlar hücrelerin, yapabildiklerini yaptıklarına inanmıyorlar. | TED | و ليس هناك دليل يقول, غير الناس الذين فقط لايؤمنون بأن الخلايا تستطيع أن تقوم بما تفعله. |
Bu şaşırtıcı bir beraberlikti, fakat bunun aşk için olmadıgına dair Hiç kanıt yok. | Open Subtitles | كان تحالفاً مذهلاً، لكن ليس هناك دليل أنه لم يكن من أجل الحب. |
Hiç kanıt yok, kurbanlarla saldırgan arasında ölümden önce veya sonra bir etkileşim yok,.. | Open Subtitles | ليس لدينا دليل, لا يوجد تفاعل واضح بين المجرم والضحايا قبل او بعد الموت |
O helikopterde olduğuma dair elinizde Hiç kanıt yok. | Open Subtitles | ليس لديكم أيّ دليل أنّي كنتُ في تلك المروحيّة في تلك الليلة. |
Hiç kanıt yok. Sadece benim sözüm. | Open Subtitles | لا يوجد دليل. |
Hiç kanıt yok. | Open Subtitles | لا يوجد دليل |
Filmi izlemediğine dair Hiç kanıt yok. | Open Subtitles | لكن ليس هناك دليل على أنها لم تشاهد الفلم. |
Mulder, burada yaratık bulunduğuna dair Hiç kanıt yok. | Open Subtitles | مولدر، ليس هناك دليل أيّ مخلوق هنا. |
- Hiç kanıt yok mu? | Open Subtitles | لذا ليس هناك دليل علىها |
Bunu yaptığını görmek için neler vermezdim ama elimizde Hiç kanıt yok. | Open Subtitles | سأدفع مال لمشاهدة ذلك لكن ليس لدينا دليل |
Jim, onun birini öldürdüğüne ilişkin Hiç kanıt yok. | Open Subtitles | جيم)، ليس لدينا دليل أنَّه قتل أيَّ شخص) |
Bildiğini biliyorum ki, ellerinde Hiç kanıt yok. | Open Subtitles | ¶أعرف أنّك تعلم¶ ¶أنّهم لا يملكون أيّ دليل¶ |
Ama Charlie'nin kolyeyi annesinden çaldığına dair elimizde Hiç kanıt yok. | Open Subtitles | لكن ليس لدينا أيّ دليل أنّ (تشارلي) سرقت القلادة حقاً من والدتها. |