Siz hala susan'ı hiç olmamış taciz için tedavi ediyordunuz. | Open Subtitles | أنت لا زلت تعالجها لسوء الإستخدام الذي لم يحدث أبداً |
Size söyledim. Hemen çıkartacağım ve bu hiç olmamış gibi davranacağız. | Open Subtitles | أخبرتكن بذلك سأخلعه وسنعتبر هذا لم يحدث أبداً |
Yani yaptığın şey, hiç olmamış bir şeyin mantıklı açıklamasıydı. | Open Subtitles | الذي فعلتيه هو أن تفسري منطقياً شيئاً لم يحدث قط |
Sadece kavga ettik... ve yarın bunu hiç olmamış kabul edeceğiz, değil mi? | Open Subtitles | هذا هو مجرد معركة التي نجريها ، وغدا سيكون مثل ذلك لم يحدث أبدا ، أليس كذلك؟ |
hiç olmamış gibi davranacağız. | Open Subtitles | سنَدّعِي فقط، كأنه لم يحصل أبدا. |
Bir şey yapıyorsun ve sonra püf kafandan sonsuza dek, sanki hiç olmamış gibi gidiyor. | Open Subtitles | تفعل شيئا، ثم تخرج من راسك إلى الأبد كما لو انها لم تحدث أبداً |
hiç olmamış gibi davranacağım. | Open Subtitles | سأتظاهر بأن شيئًا كهذا لم يحدث أبدًا. |
Sorun şu ki, hiç olmamış birşeyi hatırlıyorum. | Open Subtitles | المشكلة هى أننى أتذكر شيئاً لم يحدث أبداً |
Ve ben bu hiç olmamış gibi davranmak istemiştim ama yapamadım, ve... | Open Subtitles | وأردت أني أدعي بأن ذلك لم يحدث أبداً لكني لم أستطع |
Ve ben bu hiç olmamış gibi davranmak istemiştim ama yapamadım, ve... | Open Subtitles | وأردت أني أدعي بأن ذلك لم يحدث أبداً لكني لم أستطع |
Bu hiç olmamış gibi güzel bir öğle yemeği yeriz. | Open Subtitles | و نحظى بعشاء جميل، كأن هذا لم يحدث أبداً |
O yüzden bunları geri koyalım ve hiç olmamış gibi davranalım. | Open Subtitles | لذا دعينا نعيدها فحسب ونتظاهر أن هذا لم يحدث قط |
Onun için en iyisi bu hiç olmamış gibi davranmak olur. | Open Subtitles | سيكون من الأفضل, لمصلحتها, التظاهر بأن هذا لم يحدث قط. |
En iyi arkadaşımla hiç olmamış gibi size bakıp ne kadar yalnız ne kadar buruk olduğumu söylemek haricinde her şeyi yaptım. | Open Subtitles | فعلت كل شئ استطيعه ما عدا هذا والذي هو إخبارك عن مدى وحدتي وتحطمي عندما اشاهدك مع صديقتي المفضله كأن شيئًا لم يحدث قط |
Sadece geçen haftayı hiç olmamış gibi yaşayalım. | Open Subtitles | فقط لندعي أن الأسبوع الماضي لم يحدث أبدا |
Karşısındakini suçlamanın veya hiç olmamış gibi davranmanın ya da saklamanın yanlış olduğunu söyleriz onlara. | Open Subtitles | نخبرهم أنه خاطئ أن نلوم الآخرين أو بالتظاهر بأنه لم يحدث أبدا أو بمحاولة التغطية |
hiç olmamış gibi davranırsınız. İşe yarar mı? | Open Subtitles | إدعاء أنه لم يحصل أبدا. |
hiç olmamış gibi davranmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أدعي أنه لم يحصل أبدا. |
Yaptığı utanç verici hatalar sayesinde boktan anlaşması hiç olmamış gibi göstereceğim. | Open Subtitles | -بل أفضل بسبب خطأه الواضح ، سأجعل تلك الصفقة كأنّ لم تحدث أبداً |
Sanki hiç olmamış gibi. | Open Subtitles | وكأنّه لم يحدث أبدًا |
Bana küfrettiler ki bu hiç olmamış şeydi. | Open Subtitles | والداي .. لعنوني وهذا شي غير طبيعي جدا |
En önemli konunun şu olduğuna inanıyorum: eğer gösterilen bu çabalara dikkatimizi vermezsek, onlar görünmez olurlar ve sanki hiç olmamış gibi olur. | TED | وأعتقد إن أهم شيء هو فهم أنه إذا كنا لا نولي اهتماما لهذه الجهود ، فهي غير مرئية ، وكما لو أنها لم تحدث قط. |
Şimdi belediye binasına geri dön, ve bunlar hiç olmamış gibi davran. | Open Subtitles | عُد إلى مقر البلدية وتصرّف كأن الأمر لم يحدث |
Doktor o ağrı kesicilerle beni öyle aptallaştırdı ki sanki hiç olmamış gibi. | Open Subtitles | الاطباء يعتمدون كثيراً على تلك المسكنات انه كما لو ان شيئا لم يحدث |