| Bunu hiç unutmadım. Bundan üzüntü duymayı da bırakmadım. | Open Subtitles | لن أنسى هذه الفترة ما حييت، ولن أتوقف أبداً عن الشعور بالأسف بسببها |
| Gamsız gençlik günlerimde bu eski tahta zeminde geçen günlerimi hiç unutmadım. | Open Subtitles | لن أنسى أيام طفولتي الهانئة على هذا الممر القديم |
| Bu aşağılayıcı iki sayıyı hiç unutmadım. | Open Subtitles | أنا لم أنس أبدا هذين الرقمين المهينة |
| 32 yıllık, ama hiç unutmadım. Özellikle bunu. | Open Subtitles | بعد 20سنة من رؤية الناس لم أنسى أي واحد منهم وخاصة هذه |
| Hayır. hiç unutmadım, hiç oy vermedim. Teknik olarak bir İngiliz vatandaşı değilim. | Open Subtitles | لا لم أنسى أبداً ولم أصوت تقنيناً أنا لست من رعايا بريطانيا |
| Doğruyu yanlıştan ayırmayı ve kanunların insanların rahat yaşaması için olduğunu hiç unutmadım. | Open Subtitles | في عجلة بإن سيارة الدواسة , كآن يجب علي آن آثبت لنفسي بإن القانون يمكن آن يكون صحيح ومستقيم ولمصلحة البشر |
| Bunu hiç unutmadım. | Open Subtitles | لم أنسَ ذلك قطّ. |
| Babam bunu ağabeyime söylerdi, ama ben hiç unutmadım. | Open Subtitles | قالها لأخي ولكني لم انسى ذلك أبدا |
| Ne kadar sert olursa olsunlar güneşi yüzümde hissetme arzumu hiç unutmadım. | Open Subtitles | و بقدر صعوبة تلك السنوات لم أفقد عزيمتي أبداً رغبتي بأن تلامس الشمس وجهي مجدداً |
| Bana öğrettiğin dersleri hiç unutmadım. | Open Subtitles | انا لن انسى ابدا الدرس الذي علمتني اياه |
| Ben, ilk gördüğüm gorili hiç unutmadım. | Open Subtitles | لن أنسى أبدا أول غوريلا رأيتها |
| Bu kapılardan ilk geçtiğim anı hiç unutmadım. | Open Subtitles | ؟ لن أنسى أول مرة دخلت من هذه الأبواب |
| "İlk üniversite partimi hiç unutmadım." | Open Subtitles | "لن أنسى أبداً حفلتي الجامعية الأولى"؟ |
| Büyükannem Cynthia'nın bana anlattığı o hikayeleri hiç unutmadım. | Open Subtitles | لم أنس أبدا تلك القصص التي (روتها لي جدتي (سيانثا |
| Ve bu olayı hiç unutmadım. | TED | وعليه لم أنسى أبدًا تلك الحادثة. |
| Ben büyüdüm fakat Küçük Prens'i hiç unutmadım. | Open Subtitles | تمكنت من أن أنضج ولم أنسى أبداً "الأمير الصغير". |
| Ben büyüdüm fakat Küçük Prens'i hiç unutmadım. | Open Subtitles | تمكنت من أن أنضج ولم أنسى أبداً "الأمير الصغير". |
| Doğruyu yanlıştan ayırmayı ve kanunların insanların rahat yaşaması için olduğunu hiç unutmadım. | Open Subtitles | في عجلة بإن سيارة الدواسة, كآن يجب علي آن آثبت لنفسي بإن القانون يمكن آن يكون صحيح ومستقيم ولمصلحة البشر |
| O bakışını hiç unutmadım. | Open Subtitles | لم أنسَ قط تلك النظرة |
| Sarah'yı hiç unutmadım ve eminim unutmayacağım. | Open Subtitles | انا لم انسى "ساره" ابداً وانا متأكد انى لن انساها |
| Ne kadar sert olursa olsunlar güneşi yüzümde hissetme arzumu hiç unutmadım. | Open Subtitles | و بقدر صعوبة تلك السنوات لم أفقد عزيمتي أبداً رغبتي بأن تلامس الشمس وجهي مجدداً |
| 20 yıl önceki o sabahı hiç unutmadım. | Open Subtitles | لن انسى ذلك الصباح قبل 20 عاما |