Umuyorum ki annemin küçük yardımcıları bunlar hiç yaşanmamış gibi hissetmemi sağlayacak. | Open Subtitles | آمل فقط أن مساعدي والدتي سيجعلونني أشعر كأنَ هذا لم يحدث ابداً |
Cesetten kurtuluruz, böyle bir şey hiç yaşanmamış gibi olur. | Open Subtitles | سوف نتخلص من الجثة سيبدو الأمر وكأن شيئاً لم يحدث |
hiç yaşanmamış gibi davranamam. | Open Subtitles | أنا لا يمكن أن تجعل ذلك لم يحدث أبدا، فيك. |
Tek yapman gereken, geri dönüp, bu konuşma hiç yaşanmamış gibi davranman. | Open Subtitles | كلّ ما عليك هو أن تعود، وكأن هذه المحادثة لم تحدث قط. |
Birbirimize kitlendik, uluslar ve bireyler olarak, bugüne kadar hiç yaşanmamış şekliyle, hiç olmamış haliyle. | TED | نحن الآن متشابكون، كأمم، كأفراد، بطريقة لم تحدث قط من قبل، لم تحدث قط من قبل. |
Seni olağanüstü sicilin sayesinde işe almışlar ama gerçekte hiç yaşanmamış. | Open Subtitles | لقد تم توظيفك بسبب أوراق الإعتماد المعلقة و في الواقع لم يكونوا موجودين. |
Biz, biz bunu sadece geride bırakalım ve hiç yaşanmamış gibi devam edelim. | Open Subtitles | دعنا ننسى ذلك ونواصل وكأن شيئاً لم يكن. |
-Ben de hiç yaşanmamış gibi yapamam, Donna. | Open Subtitles | لا أستطيع أن تجعل مثل ذلك لم يحدث أبدا، دونا. |
Ama zamanı geri döndürüp tüm olanlar hiç yaşanmamış gibi davranamayacağımı kabullendim. | Open Subtitles | لكنني تقبّلت واقعة عدم قدرتي على إعادة الزمن و الإدعاء بأنه لم يحدث شيئاً و يمكنكِ فعل هذا |
Sadece yatağa girmek. ...uyumak ve bugünü hiç yaşanmamış farz etmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن ندخل في السرير، والذهاب الى النوم والتظاهر هذا اليوم لم يحدث أبدا. |
hiç yaşanmamış gibi çok derinlere gömülü... | Open Subtitles | دفنها بحفرة عميقة جدا كي تبدوا كما لو لم يحدث شيء |
Peki ya eve gidip, bu günü hiç yaşanmamış saymaya ne dersin? | Open Subtitles | إذن ، ماذا عن عودتـنـا إلى الـديار والتظاهر بأن هـذا اليوم لم يحدث مطلقاً؟ |
Bu da demek oluyor ki otomatik silahlarla üzerinize ateş edip sizi delik deşik edersek bu hiç yaşanmamış olacak. | Open Subtitles | ونمزق أجسامكم بالرصاص فإن هذا ذلك لم يحدث أبداً |
Ama hiç yaşanmamış gibi davranmak o kadar kolay olmayacaktı. | Open Subtitles | لكن الإدعاء بأنه لم يحدث لم يكن بتلك السهوله |
Ama hiç yaşanmamış gibi davranmak o kadar kolay olmayacaktı. | Open Subtitles | لكن الإدعاء بأنه لم يحدث لم يكن بتلك السهوله |
Bunca yıldan sonra, bu hiç yaşanmamış gibi davranmanın bir yararı olmadığını ikimiz de biliyoruz. | Open Subtitles | ولا فائدة من التصرف كما لو ان ذلك لم يحدث خاصة بعد مرور هذه السنوات |
Son saatlerimizi hiç yaşanmamış gibi varsalım. | Open Subtitles | ونتظاهر بأنه لم يحدث أي شيء فى الساعة الماضية |
İşte hiç varolmayan dosyalarından alınan hiç yaşanmamış bir öykü. | Open Subtitles | .. هذه هي واحدة من حكايتهم التي لم تحدث .من واحد من ملفاتهم الذى لم يوجد |
Çünkü bu konuşma hiç yaşanmamış gibi davanıyorum. | Open Subtitles | أواثقة؟ لأنني ادعي أن هذه المحادثة لم تحدث ابداً بينما هي تحدث |
Ve kesinlikle oğlumun hayatına karışıp sanki son 7 yıl hiç yaşanmamış gibi davranmana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | و أنا متأكد أنني لن أدعك تتدخلي في حياة أبني و تتظاهري بأن الخمس سنين الماضية لم يكونوا موجودين |
Ucuz bir kısa hikâye okuyormuşum gibiydi çünkü dürüst olmak gerekirse, hiç yaşanmamış gibi hissediyorum. Bilgi amaçlı bir şeydi. Daha fazlası değil. | Open Subtitles | -بأمانة أشعر وكأن شيئاً لم يكن انها فقط معلومة , هل تفهم ؟ |
Sanki hiç yaşanmamış gibi. | Open Subtitles | كأنّ ذلك لم يحدث قطّ |