| Sen bilemezdin tabii, bunu daha önceden hiç yapmadın. | Open Subtitles | أنتِ فقط مَن يجب أن تجهل فأنتِ لم تفعلي هذا من قبل |
| Şehirin bana verdiği bir plaketim var, ki onu çalışma odasına asmamızı söylemiştim ama hiç yapmadın ve kimse de bulamadı. | Open Subtitles | لدي شهادة من المقاطعة التي قلتي يجب ان نعلقها ولكنك لم تفعلي, ولا احد يمكنه ايجادها |
| Ama çok büyük, daha önce hiç yapmadın. | Open Subtitles | لكنها كبيرة انت لم تفعلي هذا من قبل |
| Onunla yaptığını hiç yapmadın. | Open Subtitles | وأنت لم يسبق لك أن فعلت معهم ما فعلتيه معها |
| Ödleklik yapma, bunu daha önce hiç yapmadın ve sıra sende. | Open Subtitles | لا تكون جبان ، أنت لم تفعل ذلك أبداً، و جاء دورك. |
| Bunu daha önce hiç yapmadın ki. | Open Subtitles | لم تفعلي هذا من قبل |
| Bunu daha önce hiç yapmadın. | Open Subtitles | لم تفعلي هذا سابقاً. |
| Fakat daha önce hiç yapmadın bunu. | Open Subtitles | ولكنك لم تفعلي هذا من قبل |
| Bunu daha önce hiç yapmadın, değil mi? | Open Subtitles | انت لم يسبق لك ان قمت بهذا , اليس كذلك؟ |
| Aynı mı? Sen benim yaptığımı hiç yapmadın. | Open Subtitles | لم يسبق لك القيام بما فعلته . |
| Ödleklik yapma, bunu daha önce hiç yapmadın ve sıra sende. | Open Subtitles | لا تكون جبان ، أنت لم تفعل ذلك أبداً ، و جاء دورك |
| Bunu daha önce hiç yapmadın. Buna cesaretin yoktu. | Open Subtitles | أنت لم تفعل ذلك أبداً من قبل لم تكن لتأتيك القوة و الجرأة |
| Bu işi hiç yapmadın! Nasıl olduğunu bilmiyorsun! | Open Subtitles | أنت لم تفعل هذا من قبل ولا تعرف كيف يسير الأمر |