Şimdi gözümün içine bak ve bana aşağıda olanlar hakkında hiçbir şey hatırlamadığını söyle. | Open Subtitles | لا بأس أنظر إليّ في عيني و أخبرني أنك لا تتذكر شيئاً عن وقتك في الجحيم |
hiçbir şey hatırlamadığını söyledin ve sonra aniden hatırlatıp cinayetleri işleyenin bir kızdan başkasını olmadığını söylüyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تتذكر شيئاً وفجأة تذكرت أنه كان لا أحد غير الفتاة |
Dün akşamki telefonundan hiçbir şey hatırlamadığını biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أنك لن تتذكر أي شيء من تلك المكالمة في الليلة الماضية. |
Sonra bayıldığını ve hiçbir şey hatırlamadığını söylüyor. | Open Subtitles | تقول أنها أُغمي عليها، وأنها لا تتذكر أي شيء |
Tuhaf geldiğini biliyorum ama Julie, Dylan'ın buraya ait hiçbir şey hatırlamadığını söylüyor. | Open Subtitles | أعلم أن هذا غريب لكن (جولي) تقول أنها لا تذكر شيئاً بخصوص الحياة هنا |
- Kandırabilirsin. O senin hiçbir şey hatırlamadığını sanıyor. | Open Subtitles | إنّها تحسبكَ لا تذكر شيئاً |
hiçbir şey hatırlamadığını söylemiştin. | Open Subtitles | قلت بأنّك لا تتذكر شيئاً |