- Marx'tan geriye Hiçbir şey kalmamış. - Şehrin semalarında uçuşanlar dışında. Kontrol altına almalıyız. | Open Subtitles | لم يبقى شيء من ماركس - ماعدا الذين يطيرون نحو البلدة - |
Neredeyse Hiçbir şey kalmamış! | Open Subtitles | إنه بالفعل لم يبقى شيء |
Geriye Hiçbir şey kalmamış olacak. | Open Subtitles | وكأنه لم يبق شيء |
Pekâlâ arkadaşlar, geriye kurtarılacak Hiçbir şey kalmamış. | Open Subtitles | حسناً لم يبق شيء لننقذه |
Gideceğimizden çok daha uzak yerlere gittik. Dışarıda Hiçbir şey kalmamış. | Open Subtitles | أنصتي، ذهبنا أبعد مما تعيَّن علينا، لم يبقَ شيء بالخارج هنا. |
Aldığımız önlemler sayesinde, içerideki her şey yanmış. Onları bize yönlendirecek Hiçbir şey kalmamış. | Open Subtitles | أحرق مفتاح الأمان كل شيء في الداخل لم يبقَ شيء يدلهم علينا |
Gömmek için kocamdan geriye Hiçbir şey kalmamış. | Open Subtitles | لم يتبق شيء من زوجي للدفن |
Cesedini kazıp çıkarana kadar, bildiğiniz Hiçbir şey kalmamış geriye. | Open Subtitles | حين قاموا بالحفر في ذلك الحين لم يتبقى شيء حينها |
Geriye Hiçbir şey kalmamış. | Open Subtitles | لم يبقى شيء غير صحيح أيضاً |
Hiçbir şey kalmamış! | Open Subtitles | لم يبقى شيء! |
Hiçbir şey kalmamış! | Open Subtitles | لم يبقى شيء! |
Hiçbir şey kalmamış olabilir. | Open Subtitles | ربما لم يبق شيء. |
Hiçbir şey kalmamış. | Open Subtitles | إلهي، لم يبق شيء |
Suya ihtiyaçları var. Toplama çukurlarında Hiçbir şey kalmamış. | Open Subtitles | يحتاجون إلى الماء، لم يبقَ شيء في أوعيتهم مستقبلة ماء المطر. |
Geriye Hiçbir şey kalmamış. | Open Subtitles | لم يبقَ شيء |
Tabii, burada Hiçbir şey kalmamış. | Open Subtitles | -بالطبع لم يتبق شيء هنا |
Yüce İsa, benden Hiçbir şey kalmamış. | Open Subtitles | يا إلهي، لم يتبقى شيء |