Kameraya alındığınızı varsayın. Onu hiçbir şeyle itham etmeyin. | Open Subtitles | توقعوا بأن كل شيء مصورا هنا لا تتهموه بأي شيء هنا |
hiçbir şeyle ilgili değil, seninle burda olmaktan mutlu olmam hariç | Open Subtitles | الامر لا يتعلق بأي شيء ، ما عدا انني سعيد جدا لوجودي هنا معكم. |
Patronumun yaptığım hiçbir şeyle sorunu olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن مديري، لديه مشكلة بأي شيء أفعله |
Ama benim burada olmamın hissetme dışında başka hiçbir şeyle alakası yok. | Open Subtitles | لكنّ حقيقة أنّي هنا ليستْ منوطةً بأيّ شيء سوى العاطفة. |
Seni hiçbir şeyle suçlamıyorum. | Open Subtitles | لست أتهمك بأيّ شيء " 2-22، سرقة " |
Değişiklik olsun diye belki de hiçbir şeyle ilgilenmiyorlar. | Open Subtitles | تَعْرفُ، للتغيير... لَرُبَّمَا يُمْكِنُ فقط أَنْ يَتْركُوا الأشياء بدون تدخّل. |
Kitabından başka ya da bölüm başkanı olmanın dışında, başka hiçbir şeyle ilgilenmiyor gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تبدو مهتماً بأي شيء غير كتابك أو أن تصبح رئيس القسم |
Ama kendini, eğlenirken sakatladı.... ...ve bu güzel anıyı hiçbir şeyle değişeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لكنها أصابت نفسها وهي مستمتعة و لا أعتقد أنها تريد تبديل هذه الذكرى بأي شيء. |
Evet, birisinden medet ummak bazen acı verici olabiliyor, ama ben bunu başka hiçbir şeyle değişmem. | Open Subtitles | و نعم، يزعجني أيضاً الإتّكاء على أحدٍ ما لكن ما كنتُ لأقايض هذه المجموعة بأي شيء جميعنا نعتني ببعضنا |
Bana kalırsa bunun hiçbir şeyle alakası yok. | Open Subtitles | بقدر ما أنا قلقة هذا ليس له علاقة بأي شيء |
hiçbir şeyle doğrudan bağlantısı olduğunu ispatlayamıyoruz. | Open Subtitles | ما يقف بوجهنا الآن، اننا لا نستطيع ان نربطه بأي شيء |
hiçbir şeyle alakası olmadığında bile. | Open Subtitles | حتى عندما يتعلق الأمر بأي شيء. |
Ve uydurma güç kullanımı suçlaması haricinde hâlâ onu hiçbir şeyle suçlayamadın. | Open Subtitles | وبخلاف توريطها في تهمة تهديد استخدام القوى الخارقة... فقد فشلت في مقاضاتها بأي شيء |
Onun hiçbir şeyle alakası yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لديه علاقة بأي شيء |
hiçbir şeyle ilgilenildiği yok. | Open Subtitles | لم تتكفل بأي شيء.. |
- Peyote'nin hiçbir şeyle ilgisi yoktu. | Open Subtitles | ليس للبيوتي علاقة بأي شيء |
Vücudunla ilgili hiçbir şeyle bağlantın yok. | Open Subtitles | لست على صلة بأيّ شيء في جسمك. |
hiçbir şeyle suçlanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لست متهمة بأيّ شيء. |
...vicdanımın beni hiçbir şeyle suçlamaması. | Open Subtitles | أن ضميري لا يتّهمني بأيّ شيء |
Değişiklik olsun diye belki de hiçbir şeyle ilgilenmiyorlar. | Open Subtitles | تَعْرفُ، للتغيير... لَرُبَّمَا يُمْكِنُ فقط أَنْ يَتْركُوا الأشياء بدون تدخّل. |
Baştan başa kontrol bizde ve tamamen hiçbir şeyle uyumlu değil. | Open Subtitles | تحكم من البداية إلى النهاية. تماماً لا يتعارض مع أي شيء. |
18 ay yemek yemez başka işle uğraşmaz, kadınlara bakmaz veya hiçbir şeyle uğraşmazsam bir ihtimal. | Open Subtitles | ممكن خلال سنة ونصف وأتفرغ تماما للمهمة وأبعد عني النساء ربما |