Bu benim, yakışıklılığınla tatlı voodoo büyüsü gücünü kullanarak ona büyü yaptığını ve hiçbir sebep yokken okula silah getirmesine ve sakarlaşarak silahı yere düşürüp iki kez ateş almasına sebep olduğunu düşünmemi sağlıyor. | Open Subtitles | ذلك يجعلني أظن أنك إستخدمت قوة وسامتك السحرية لتضع لعنة عليها التي جعلتها تحضر مسدس إلى المدرسة بدون سبب |
Benim adım Nicky... ve bütün hepinizi hiçbir sebep yokken öldüreceğim. | Open Subtitles | إسمى: نيكى ......... وسأقتلكم جميعا بدون سبب |
Günlerden Perşembeydi... hiçbir sebep yokken, bir şey oldu. | Open Subtitles | كان يوم الخميس حدث شي ما بدون سبب |
Sonra sessiz sakin hücreler ölür, bu yüzden ortada hiçbir sebep yokken her şeyi bağırarak söylemeye başlarsın. | Open Subtitles | وبعد ذلك، عندما تموت بقية الخلايــا .سوف تصرخ من دون سبب إطلاقاً |
Ayrıca en yakın arkadaşım bana gelmeye çekiniyor çünkü son seferinde hiçbir sebep yokken ona bağırdım. | Open Subtitles | أعز صديقاتي قطعت زياراتها لي لأني صرخت عليها آخر مرة دون سبب يذكر |
Ortada hiçbir sebep yokken, birisi gece köye gizlice girerek boğazını kesti. | Open Subtitles | بدون أي سبب واضح تسلل أحداً ما الى قريتها و نحر حنجرتها في الليل |
Shh... sen uyusana ... hiçbir sebep yokken | Open Subtitles | اذهب الى النوم- النغمات بدون اي سبب ؟ ؟ |
Çünkü biz sana veya fare kostümlü bir adama, ortada hiçbir sebep yokken kedi gibi acımasız davranmıyoruz. | Open Subtitles | لأن طبيعتنا لم تكن ماكرة ومتوحشة ...تجاهك أو تجاه شخص في زي فأر بدون سبب |
hiçbir sebep yokken, çok özel birini kaybettim. | Open Subtitles | خسرت شخصًا عزيزًا علي بدون سبب " " على الإطلاق |
hiçbir sebep yokken 20 yıl hapis yatan adamın tekiyle alakalı. | Open Subtitles | - إنها عن رجل ما سجن لعشرين عاماً - بدون سبب جيد |
- hiçbir sebep yokken bu pislik onu vurdu. | Open Subtitles | -أنت فقط قتلت ذلك الرجل بدون سبب |
Aynen böyle, hiçbir sebep yokken mi ? | Open Subtitles | تماماً كذلك، بدون سبب. |
Ortada hiçbir sebep yokken hem de. Hepsini kendi yapmış. | Open Subtitles | بدون سبب, من لا شيء |
Tarikat, hiçbir sebep yokken onları yaktı itaatsizliğim yüzünden de beni cezalandırdı. | Open Subtitles | الجماعة أحرقتهم أحياء دون سبب إلا لمعاقبتي على تمردي ... |
Ama bir çeşit katil daha var hiçbir sebep yokken öldüren insan tipi. | Open Subtitles | ولكن هناك نوع آخر من القاتل - إنسان الذي يقتل دون سبب واضح . |
hiçbir sebep yokken Oscar'ı sırtından vurdular, dostum. | Open Subtitles | لقد أصابوا ظهره, دون سبب يذكر |
... ara sırada olsa hiçbir sebep yokken sağa sola hareket etmeye başlıyor. | Open Subtitles | يمكن أن تذهب يمين أو يسار بدون أي سبب أحيانًا بعنف |
Bizi hiçbir sebep yokken böyle atamaz. | Open Subtitles | حسناً، هو لم يفعل ما فعله بدون أي سبب |
Bizi hiçbir sebep yokken böyle atamaz. | Open Subtitles | حسناً، هو لم يفعل ما فعله بدون أي سبب |