O sırada koca bir hiçliğin ortasındaki küçücük bir köyün küçücük hastanesinde aptal köylülere yardım etmekle meşguldüm. | Open Subtitles | كنت أساعد الفلاحين الأغبياء في مستشفى صغيرة خارج قرية صغيرة جداً في مكان مجهول |
O zaman neden hiçliğin ortasındaki bir kilisede gömülüydü? | Open Subtitles | لماذا تم دفن هذا في مكان مجهول أسفل الكنيسة؟ |
hiçliğin ortasındaki bir grup ağacın içinde o koruda böyle sürünmüş. | Open Subtitles | وزحف في الوحل بين مجموعة من الأشجار في منتصف مكان مجهول |
hiçliğin ortasındaki bir grup ağacın içinde o koruda böyle sürünmüş. | Open Subtitles | وزحف في الوحل بين مجموعة من الأشجار في منتصف مكان مجهول |
Polisler hiçliğin ortasındaki çiftliğin altına üstüne getirip hiçbir şey bulamasınlar diye mi? | Open Subtitles | أجل، لكي يذهبون إلى مزرعة قديمةمتهالكةبعيداًعنالمدينة.. ولا يجدون شيئاً؟ |
Polisler hiçliğin ortasındaki çiftliğin altına üstüne getirip hiçbir şey bulamasınlar diye mi? | Open Subtitles | أجل، لكي يذهبون إلى مزرعة قديمةمتهالكةبعيداًعنالمدينة.. ولا يجدون شيئاً؟ |
hiçliğin ortasındaki kokuşmuş bir parça bataklığı soylu Doone'lara yakışır bir yurt mu sanıyorsun sen? | Open Subtitles | هل تعتقد أن مكوثنا وسط بقعة موحلة في مكان مجهول تليق بنبلاء (الدوونز)؟ |
Senin adın Steven Franklin Thomas ve sen benimle birlikte hiçliğin ortasındaki bir çiftlikte büyüyeceksin. | Open Subtitles | أسمك هو (ستيفن فرانكلين توماس) و ستكبر معي في مزرعة في مكان مجهول |