"hikayenizi" - Translation from Turkish to Arabic

• قصتك
• قصتكم
• قصصكم
• قصّتك
• بقصتك
• حكايتك
• قصتكما
• لقصتك
• قصتكِ
• قصّتكنّ
• قصّتكِ

Kötü adamlar ne kadar fikir alışverişi yaparsa hikayenizi de o kadar sorgularlar.
كلما امكن المجرمين أمكنهم مقارنة النقاط كلما كان هناك تخمين اخر في قصتك

hikayenizi anlatmanın başka harika bir yolu da çocuklarınıza onların nereden geldiklerini anlatmaktan geçer.
طريقة رائعة إخرى لتخبر قصتك هو أن تطلع أطفالك عن المكان الذي جاءوا منه.

Kendi ağzınızdan hikayenizi dinlemek için stüdyoya gelmenizi istiyoruz.
نحن نحب جلبك إلى الإستوديو لنسمع قصتك من خلالك

Bugün burada sadece üç tanesinden bahsettim: Her zaman adapte edin, çocuklarınızı yetkilendirin, hikayenizi anlatın.
لقد ذكرت ثلاثة فقط اليوم: تكيفوا طوال الوقت، مَكّنوا الأطفال، احكوا قصتكم.

Altı farklı dilde kullabiliyorsunuz ve kendi hikayenizi, o gün size ne olduğunu anlatabiliyorsunuz.
وهي متوفرة بست لغات، وبمكنكم أن تروا َ قصصكم الخاصة حول ما حدث لكَم في ذلك اليوم.

Eminim kolay olmamıştır ama hikayenizi anlatmak istemeseydiniz geri gelmezdiniz bence.
لابد أنه لم يكن سهلاً، لكن لم تكوني لترجعي إذا لم تريدي روي قصّتك

hikayenizi doğrulayabilecek birisiyle karşılaştınız mı?
هل صادفت أي شخص يمكنه أن يساعد في التحقق من قصتك

Başka bir kardeş, aslında, olduğunu hikayenizi doğruladı.
لقد أكّدوا قصتك أنه قد كان هناك شقيقة أخرى

Günümüzde bu kimseyi etkilemez ama o şirkette yönetici olan tek kadın sizsiniz ve hikayenizi duymak istiyorum.
هذا لن يثير احد تلك الايام لكن انت كنت المديرة الفريدة بالشركة واريد ان اعرف قصتك

Hiç eğlenceli değildir, fakat hikayenizi satmanızı sağlayacaksa, biraz acıya değecektir.
ليس ممتعا لكن اذا كان هذا مايبع قصتك يستاهل قليلا من الالم

Eminim o da hikayenizi doğrulamaktan mutluluk duyacaktır.
أنا واثقٌ أنه سيكون سعيداً في تأكيد قصتك

Tamam hikayenizi kontrol edip size geri döneceğim. Zaman ayırdığınız için teşekkürler, bayanlar.
حسناً ، سأتفقد قصتك وأعود إليكِ شكرا على وقتكم ، أيها السيدات

Haklı olabilirsin ama Lance o kadar büyük bir sporcu oldu ki, bence halk onun hikayesini, hatta hikayenizi, öğrenmek ister.
على الأرجح أنتِ صائبة لكن أتعلمين ماذا ؟ لديه ميراث كبير وأظن أن الناس سيحبون سماع قصته قصتك أنتِ

Ancak belirli bir noktada, hikayenizi aynı tutmak imkansızlaşır, aynı zamanda aklınızı başınızda tutmak için mücadele ederken.
ولكن في نقطة معينة, ابقاء قصتك مستقيمة مستحيلة وخاصة اذا كنت تكافح لحماية سلامة عقلك

Una Mens'in engizisyonunda kişisel hikayenizi düzeltmeniz gerekli..
من رجال الأونا للاستجواب الفردي إذن فلتسوي قصتك

Öyle tahmin ediyorum ki, hikayenizi takip eden tüm insanlar bunu izliyorlar akıllarındaki ilk soru 'Nasılsınız?
لذا أخمن أن لكل الناس الذين إتبعوا قصتكم و يشاهدونا الليلة السؤال البديهى الأول سيكون كيف حالكم

Niye kendi hikayenizi yaratmıyorsunuz?
لم لا تحصلون على قصصكم بأنفسكم؟

Ama karınız ve çocuklarınız, yani hikayenizi doğrulayabilecek hiç kimse evde değildi.
بينما كانت زوجتك وأولادك، أيّ كان من بإمكانه تأكيد قصّتك كان بسهولة بالخارج

Sizden istediğim hikayenizi bana tekrardan anlatmanız, Mösyö.
أريدك أن تخبرني بقصتك مجدداً يا سيدي

Ama sizin güzel hikâyenizi lekelemeye çalışan olursa bu seni sevenleri çok kızdırır.
لكن لو حاول أي شخص مقاطعة حكايتك الجميلة هذا يجعل أتباعك شديدي الغضب

Onunki anlatmadan sizin hikâyenizi anlatmanın bir yolu yok.
مستحيل رواية قصتكما دون رواية قصته أيضاً

Acısız, hızlı ve kolay olmayabilir ama hikayenizi farklı bir şekilde sonlandırmak için ısrar edebilirsiniz.
قد لا يبدو رحيما أو سريعا أو سهلا و لكن بإمكانك الإصرار على نهاية مختلفة لقصتك.

Bayan Keane. O fantastik hikâyenizi insanların yutacağını mı sanıyorsunuz?
سيدة كين, كيف تتوقعين بأن يصدق أحد قصتكِ هذه؟

Ve Conrad'ı bölünmüş ailenin efendisi pozisyonuna sokmanın çok az yararı olacağından, sizin hikayenizi yeniden yazmam gerek...
وبما أنّه ليس من مصلحة (كونراد) أن يكون على رأس بيت منقسم أحتاج إلى إعادة صياغة قصّتكنّ فورًا

Gece boyunca anneme hikayenizi anlattım.
طوال اللّيل، أنا كُنْتُ أُخبرُ أمّي قصّتكِ