"hikayesiyle" - Translation from Turkish to Arabic

• بقصة
• بقصص
• الخائن الذي

Bu sabıka kaydı varken, saldırdı hikayesiyle bir yere varamaz.
بجانب سجله الإجرامي فهو لن يحرز تقدماً بقصة الإعتداء هذه

Ama önce olağandışı ve korkunç bir adamın hikayesiyle başlamak istiyorum.
ولكن أريد أن أبدأ بقصة عن شخص فظيع غير اعتيادي

Evet. Alex'in dev yarasa hikayesiyle ilgileniyorum.
سيسعدني ذلك، أنا مفتون بقصص اليكس، عن الخفاش العملاق

Belki bu mavili çocuk köstebek hikayesiyle ilgili bazı sorularımızı cevaplayabilir.
ربما هذا الشرطي يستطيع الإجابة على بعض أسئلتنا حول ذلك الفار الخائن الذي كنتما تتحدثان عنه

Bak! Başka bir çılgın katil hikayesiyle gecemi mahvetme.
إسمع , لا تفسد ليلتى بقصة قاتل مجنون آخر

Çizgiyi aştım. Ama sen de hisse hilekarlığı hikayesiyle sınır aştın.
حسنا لقد تجاوزت حدودي ولكنك تجاوزتي حدودك بقصة الاسهم هذه

Çünkü baban beni kaçak mahkum hikayesiyle öldüresiye korkutmuştu.
لا والداك اخافني الي الموت بقصة المجرمة الهاربة

Zar zor hatırladığınız bir vahşet hikayesiyle bağlantılı bir isim bu.
إنه إسم ذو إرتباط بقصة رعب و التي بالكاد يتذّكرونها

Amy başka bir aşk hikayesiyle doldurmam için bana tam anlamıyla boş bir alan bıraktı.
حرفيًا تركت "إيمي" فراغاً كبيراً لملئه بقصة حب أخرى.

''Sultan'ın Fili'' için Royal de Luxe Londra'ın merkezine gelip, şehri, devasa küçük kız ve onun arkadaşı olan zaman yolcusu filin hikayesiyle durma noktasına getirdi.
وفي عرض "فيل السلطان"، انتقلت "رويال دي لوكس" إلى وسط لندن، وأوقفت حركتها بقصة الفتاة الضخمة صغيرة السن وصديقها الفيل المسافر عبر الزمن

Dudaklarında hoş bir aşk hikayesiyle.
"بقصة من الحب تتغنى على شفاها"

Onlarınkini Jane'in hikayesiyle karşılaştıralım.
(نحتاج إلى مُقارنة قصصهم بقصة (جين لنرى ما الذي لا يتلائم مع الأمر

Kafalarını sağlam bir polis hikayesiyle karıştırıyorum.
ابهرهم بقصص شرطيه عنيفه

Belki bu mavi üniformalı köstebek hikayesiyle ilgili... bazı sorularımızı cevaplayabilir.
ربما هذا الشرطي يستطيع الإجابة على بعض أسئلتنا حول ذلك الفار الخائن الذي كنتما تتحدثان عنه