"hindistan ve çin" - Translation from Turkish to Arabic

    • الهند والصين
        
    • الهند و الصين
        
    Eğer Hindistan ve Çin'in sokaklarına giderseniz, bu tip şeyler görürsünüz. TED شيء كهذا. إذا ذهبت لشوارع الهند والصين فسوف ترى مثل هذه الأشياء.
    Hindistan ve Çin, Sanayi Devrimi sırasında global ekonominin %40'ını oluşturuyordu, şu anda ise sadece %4.8'ini. TED الهند والصين كانتا تمثلان 40 في المائة من الاقتصاد العالمي فقط عند الثورة الصناعية، والان هم حوالي 4.8 في المائة.
    Bebeğim Hindistan ve Çin'le iş yaparken şimdi de Howard'la anlaşma bütün ilgini, alakanı bana yöneltmeni istiyorum. Open Subtitles عزيزتي، بين الهند والصين وهذه الصفقة الجديدة مع هاورد احتاج الى كافة انتباهك الآن معي
    Ama, Japonya, Hindistan ve Çin'e nazaran ULUSAL EGEMENLİĞİNİ korumayı başarabildi. TED و لكن اليابان ، وعلي النقيض من الهند و الصين إحتفظت بسيادتها الوطنية.
    Hala sömürge halindeler, ve hala Ulusal Egemenlikleri yok, Hindistan ve Çin artık aşağıda köşedeler. TED مازالت تحت الهيمنة الأجنبية و بلا سيادة و طنية ، الهند و الصين في الأسفل على الزاوية.
    Eğer ArGe yeteneği Hindistan ve Çin merkezli olacaksa ve en büyük büyüme piyasaları da Hindistan ve Çin merkezli olacaksa, ilerideki üst yönetim kademenizin, Hindistan ve Çin dışından gelecek zorunda olması gibi bir problemle yüzleşmek zorunda kalacaksınız. çünkü ürün liderliği ve önemli pazar liderliği oradadır. TED إذا كانت مهارات البحوث والتطوير ستتمركز خارج الهند والصين، والأسواق الأكبر نمواً ستتمركز أيضاً خارج الهند والصين، عليك أن تواجه المشكلة أن الإدارة المستقبلية العليا لديك يجب أن تأتي من الهند والصين بسبب وجود قيادة المنتج هناك، بسبب وجود قيادة السوق الهام هناك.
    Şimdi, İngiltere ve Fransa, Hindistan ve Çin de fosil yakıtlı araç satışının sonlandırılması ile ilgili planlarını duyurdular. TED الآن، (بريطانيا) و(فرنسا)، الهند والصين قاموا بإعلان خططٍ لإنهاء بيع السيارات التي تعمل على الوقود الأحفوري.
    Bu Hindistan ve Çin'i de içeriyor. TED وهذا يشمل الهند والصين.
    Pazarlarına doğudaki Hindistan ve Çin ve batıda İspanya kadar uzak yerlerden, ipek, baharat, ilaç, meyve, parfüm ve altın geliyordu. Open Subtitles جاء إلى أسواقها الحرير والتوابل والأدوية والفاكهة والعطور والذهب من "الهند" و"الصين" في الشرق و"أسبانيا" في الغرب
    Çeviri hareketinin bir sonucu olarak bu doktorlar, Hindistan ve Çin kadar uzak yerlerdeki en son tedavilerden bile haberdar oluyordu. Open Subtitles كنتيجة لحركة الترجمة أدرك هؤلاء الأطبّاء أحدث العلاجات "من "الهند" و "الصين
    Hindistan ve Çin kadar uzaklara satıldığı bilinen Orta Doğu parfümleri.. Open Subtitles عطور شرق أوسطية (عُرف أنها تباع في (الهند) و(الصين
    Bağdat'a Doğu İran'dan göçetmiş; Yunanistan, İran, Hindistan ve Çin'den öğrenme konusunda iyi donanımlı, kitaplarla çevrili, çağının ürünü bir ustaydı, düşüncelerinde korkusuzdu. Open Subtitles "كان ثمرة عصره، مهاجر من شرق بلاد "فارس إلى "بغداد"، يحيطه الكتب "مثقف جيداً في التعلم من "اليونان "و "فارس" و "الهند" و "الصين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more