Bana yalnızca okyanus meltemleri ve hindistancevizi ağaçları yardım edebilir. | Open Subtitles | نسيم المحيط وأشجار جوز الهند يمكنها فقط أن تساعدني الآن |
Her biri için minik şemsiyeler ve bir de hindistancevizi şeyi var. | Open Subtitles | لدي مضله لكل واجد منهم في شيء صغير من جوز الهند |
Nasıl bir bağımlı hindistancevizi kabuğu ve bal peteği ister ki? | Open Subtitles | أي مدمن يحتاج لهذه الكمية من جوز الهند والعصائر؟ |
O hindistancevizi Pete'in yeğeni... bu yüzden cinayet bile işlese bir şey olmayacağını sanıyor. | Open Subtitles | هو إبن أخ جوزة الهند بيت، لذا هو يفكّر بأنه يمكنه أن يفلت من جريمة القتل بدون عقاب |
Hayatı bir hindistancevizi olarak düşün: | Open Subtitles | حاول أن تـُفكـّر " في الحياة كـ " جوزة هند |
Orada hindistancevizi de var, biraz da caguàmas . | Open Subtitles | يوجد جوز هند هناك، و يمكننا أخذ ككموس |
Yerli kızlarla ağaçların altında oturacaklar flamingoları beslemek için hindistancevizi kıracaklar. | Open Subtitles | يجلس تحت شجرة معفتياتعارياتمنالسكّانالأصليّين... يساعدنه على قطع جوز الهند ... لكييطعمالنحامبيديه. |
Bir hindistancevizi, iki hindistancevizi üç hindistancevizi... | Open Subtitles | ثمرة جوز الهند ، ثمرتي جوز الهند، ثلاث ثمرات من جوز الهند |
Ananas pektini, hindistancevizi yağı, muz yağı... | Open Subtitles | يحوي أثراً من طبق فاكهة فهو يحوي بكتين الأناناس و زيت جوز الهند و زيت الموز |
hindistancevizi olmadan, Güney Pasifik'teki tropikal adaların çoğu hem hayvan hem de insanlar için. | Open Subtitles | بدون جوز الهند, معظم الجزر الاستوائية في جنوب المحيط الهادي كانت ستبقي غير مأهولة سواء بالحيوان أو الإنسان |
Burada, hindistancevizi palmiyelerinin yerini yedi metre yüksekliğe uzanan ağaçsı dev eğreltiotu almıştır | Open Subtitles | فهنا, نخيل جوز الهند قد استبدل بأشجار عملاقة تبلغ أكثر من 7 أمتار طولاً |
Bizi terk edilmiş bir hindistancevizi çiftliğine götürdüler. | Open Subtitles | قاد بنا السيارة الى أحد مزارع جوز الهند القديمة |
Her neyse, savaştan sonraki sabah bizimkiler yeşil hindistancevizi kütüklerinin ateşinde kahve yapmış. | Open Subtitles | على أية حال، بالصباح التالي للمعركة رفاقي أعدّوا القهوة على نارٍ مصنوعة من جذوع شجرة جوز الهند |
hindistancevizi, böceğin, avını felce uğratmak için salgıladığı salya tuzağına benziyor. | Open Subtitles | جوز الهند يبدو كافرازات حشرية لشل حركة الفريسة |
hindistancevizi yağı mı bu? | Open Subtitles | هذا الرجل رائحته رائعة أنها كزيت جوز الهند مــا هــو ذلــك؟ |
Meşhur hindistancevizi Pete Paellası yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أطهوا أكلتي المشهوره جوزة الهند بيت بايلا |
O hindistancevizi Pete'in yeğeni... bu yüzden cinayet bile işlese bir şey olmayacağını sanıyor. | Open Subtitles | هو إبن أخ جوزة الهند بيت، لذا هو يفكّر بأنه يمكنه أن يفلت من جريمة القتل بدون عقاب |
Meşhur hindistancevizi Pete Paellası yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أطهوا أكلتي المشهوره جوزة الهند بيت بايلا |
Kardeşimin hindistancevizi var Onu bir kuruşa aldı. | Open Subtitles | ،كان الأخ يملك جوزة هند * * إشتراها مقابل عشرة سنتات |
hindistancevizi mi? | Open Subtitles | -ماذا يعني هذا ؟ "جوز هند" ؟ |
hindistancevizi toptancısı sen misin? | Open Subtitles | هل انت بائع جوز الطيب بالجملة؟ |
Kafama hindistancevizi düşürüp bu anı unutacağım. | Open Subtitles | سأضرب نفسي بجوز الهند لأفقد الذاكرة المتعلقة بهذا |