hip-hop'ın nerede ve ne zaman... başladığını hatırlamak lazım. Ne yaparsan yap.. | Open Subtitles | لا يا رجل, علينا ان نتذكر أين ولماذا بدأت موسيقي الهيب هوب |
Ne zaman uykuya dalsan, "Old School hip-hop" tarzı müzik takıyorum. | Open Subtitles | كل وقت تنامين به أذهب معه الى مدرسة الهيب هوب القديمة |
1984'te hip-hop'ın bu iki efsanesi Slick Rick ve Doug E. Fresh tarafından yapıldı, Ray-Ban ile Jheri tarzı saç biçimi çok esaslı. | TED | قام بعملها أسطورتي الهيب هوب سليك ريك ودوج فريش في 1984، نظارة الراي بان وتسريحة شعر جيري تبدوان قويتان جدًا. |
hip-hop'tur benim tutkum. Bayılırım bu ritme, bayılırım bu hareketlere! | Open Subtitles | هيب هوب عاطفتي و أنا أحب أن أغني أغاني شعبية و أكون في حالة مشوشة واَخذ استراحة |
hip-hop ile hiçbir alakası yoktu, ama dergiler için para demekti. | Open Subtitles | ولكن هذا لن يفعل شيئ للـ هيب هوب كل ماتفعله هو بيع الجرائد والمجلات |
Merhaba, benim adım Dessa ve "Doomtree" adındaki bir hip-hop topluluğuna üyeyim. | TED | مرحبًا، اسمي ديسا وأنا عضو في مجموعة الهيب هوب تسمى دوومتري. |
Böylece başlarda hip-hop'çular bazı bölümleri sürekli tekrarlarlardı. | TED | فيبدأ مؤديي الهيب هوب الأوائل في إعادة مقاطع معينة. |
hip-hop'in beyaz mahallelerdeki etkisinden nefret ediyorum. | Open Subtitles | أكره تأثير الهيب هوب على الضواحي البيضاء |
hip-hop denen pislik ve buna aldanan beyazlardan da nefret ediyorum. | Open Subtitles | أكره تأثير الهيب هوب على الضواحي البيضاء |
Bir club. Bilirsin işte, çoğunlukla hip-hop. | Open Subtitles | انه نادي للتعارف مثل الهيب هوب في الغالب. |
Ama hip-hop seni balenin götüreceği yerlere götüremez. Bütün o gerçek dans eğitimi. | Open Subtitles | لكن الهيب هوب لا يستطيع أخذك من الباليه كلّ ذلك هو تدريب الرقص الحقيقي |
hip-hop pijamalarımı piyasaya süreyim diyorum. | Open Subtitles | لذا، أنا كنت أفكّر بشأنه مجيء بخطّي الخاص بيجاما الهيب هوب |
En çok, Amerikan sinemasını, güçlü arabaları... ve hip-hop müziğini seviyorum. | Open Subtitles | والأهم هو أنني أحب الأفلام الأميركية" "والسيارات القوية "وموسيقى الهيب هوب" |
Oğlun hip-hop'ı oldukça yüksek sesle dinlemeyi seviyormuş. | Open Subtitles | الولد ، يحب إبنكِ حقا ان يشغل موسيقى الهيب هوب عالياً |
O gösterilerdeki müzik hip-hop veya rock değil... önemli bir kültürel olay da değil. | Open Subtitles | نوع الموسيقى التي يعرضونها ليست من الهيب هوب أو موسيقا الروك أو أي شيء له علاقة بالثقافة |
hip-hop sana, neyi takip etmen gerektiğini öğretiyor. | Open Subtitles | الهيب هوب يطلق العنان لكَ و تتبع الأحاسيس |
Bugün bir çok insana göre, hip-hop bir tıpadır. | Open Subtitles | لمعظم الناس اليوم، الهيب هوب حول الموسيقى السريعة |
Saat 5'te hip-hop aerobik dersim var, ondan sonra gitsek? | Open Subtitles | لدي حصة تمارين رقص هيب هوب الساعة الخامسة هل بإمكاننا الذهاب بعد ذلك ؟ |
Demek hip-hop turunda olmak benim yazımdan daha eğlenceliymiş. | Open Subtitles | حسنا, يبدو أن وجودك في جولة هيب هوب موسيقية كان أمتع بكثير من صيفي. |
En büyük hip-hop yarışması Vegas'ta düzenlenecek. | Open Subtitles | أكبر مسابقة هيب هوب سيتم إقامتها فى فيجاس |
Dünya hip-hop yıldızları yarışmasının tarihinde ilk kez iki takım aynı puana sahip. | Open Subtitles | لأول مرة فى تاريخ مسابقة نجوم العالم للهيب هوب فريقان لديها نفس النقاط |
Yeah, hip-hop Klübü Özgür Dünyanın Liderleri Pekala, dostum | Open Subtitles | * الهيب هاب* العالم حرّ* . المشهور |