Önümüzdeki günlerde ya da haftalarda çok farklı şeyler hissedebilirsin. | Open Subtitles | خلال الأيام والأسابيع القليلة القادمة قد تشعرين ببعض المشاعر الجديدة |
Sana ilaç vermemiz gerekti. Sakinleşmen için. Kendini biraz sersemlemiş hissedebilirsin. | Open Subtitles | و قد أعطيناك بعض الأدوية لتهدئي ربما ستجعلك تشعرين بالدوار قليلا |
Kendini yalnız ya da dostun olmadığını hissedebilirsin. | Open Subtitles | بأنّك قد تشعر لوحده في كلّ هذا، مثل أنت ما عندك حليف. |
Çıplak ayağınla yürüdüğün dokuyu hissedebilirsin. | TED | يمكنك حتى أن تشعر بالنسيج تحت قدميك العاريتين. |
Oraya biriyle gittiğinde, orada seni gözetleyen ve teşvik eden aşıkların hayaletlerini hissedebilirsin. | Open Subtitles | اذهبي إلى هناك مع شخص ما و ستشعرين بوجود الأشباح لأشخاص محبين آخرين و هم يتجسسون عليكِ و يدفعونكِ لفعل هذا |
Bitmiş ve yorgun hissedebilirsin. | Open Subtitles | الآن ربما تشعر أنك مهزوم ومدمر |
Liz, bana yardımcı olur musun? Bunları hissedebilirsin. | Open Subtitles | هذه الأنواعَ التي أنت يُمْكِنُ أَنْ تحس . |
Göremesen bile... gülümsediğini hissedebilirsin. | Open Subtitles | ربما لا ترين هذا ولكنك تشعرين بالتأكيد أنها تبتسم |
Zorluğun üzerinden gelmelisin ve yalnız hissedebilirsin. | Open Subtitles | قد تقابلكِ صعوبات وقد تشعرين بأنكِ وحيدة |
Benim annem oradaymış gibi hissedebilirsin tabii. | Open Subtitles | أنتي ربما, على كل حال تشعرين مثل أمي هناك |
Kendini hapiste gibi hissedebilirsin, ama burası, seni tıkacakları kafesin yanında, bir hiç kalır. | Open Subtitles | , قد تشعرين بالوحشة هنا لكن هذا أفضل بكثير من القفص الذي كان سيحبسونكِ فيه |
Burada kendini kapana kısılmış hissedebilirsin, ama seni tıkacakları kafesten bin kat daha iyidir. | Open Subtitles | , قد تشعرين بالاحاطة هنا لكن هذا أفضل بكثير من القفص الذي سيضعونكِ فيه |
Gerçek tokat gibi. Bununla kendini daima daha iyi hissedebilirsin. | Open Subtitles | اضربيـهـا بقوة إنهـا الطريـقة الوحيدة التي ستجعـلكـ تشعرين بتحسـن |
Kateter kalbine girdiğinde hafif bir baskı hissedebilirsin. | Open Subtitles | قد تشعر بشدّ بسيط عندما تدخل القثطرة إلى القلب هيّا |
Biliyorum bu taşınma olayı seni geriyor. Kendini çıldırıyor gibi hissedebilirsin. | Open Subtitles | أعلم أن هذا الأنتقال يمثل هاجسا بالنسبة لك و قد تشعر ببعض الجنون |
Tüm bu şeyler senin için yeni olduğundan biraz huzursuz hissedebilirsin ya da baş ağrıların olabilir. | Open Subtitles | لأن هذا كله شيء جديد بالنسبة لك قد تصبح غير مستقر أو قد تشعر بصداع |
Etrafında bir tür şeytan dolaşıyor. hissedebilirsin. | Open Subtitles | هناك نوع خاص من الشر في الجو، بإمكانك أن تشعر به. |
Öbür tarafa vardığında bile bu karanlık suyun ruhunu hissedebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تشعر بروح المياة الداكنة حتى و أنت تعبر للجانب الآخر |
Sonrasında biraz kramplar hissedebilirsin, ama çok kötü olmayacaktır. | Open Subtitles | ستشعرين ببعض التقلصات لاحقاً ، ولكن لا تقلقي بشأنها |
Koluna yayılan acı ya da karıncalanma hissedebilirsin. | Open Subtitles | ربما تشعر بالخدار أو إشعاع ألم في ذراعك |
# Uyuz gibi hissedebilirsin # | Open Subtitles | ؟ من المحتمل أن تحس ببعض الجرب؟ |
Elini sıktığımı hissedebilirsin belki. | Open Subtitles | عندما اضغط يديك هكذا ربما ستشعر بها |
Göremezsin ama hissedebilirsin. | Open Subtitles | لا تستطيعين أن تريها ولكن من الممكن أن تشعري بها |
Kendini şanslı hissedebilirsin. | Open Subtitles | اعتبري نفسك محظوظة فلديك مسخك الخاصّ |
Dikkat edersen ve gözlerini kapatırsan kalp atışlarımı dudaklarımdan hissedebilirsin. | Open Subtitles | اذا ركزت انتباهك واغلقت عينيك تستطيع الاحساس بنبضي في شفاهي |
Büyü başladığında bir sıcaklık hissedebilirsin ama bağ kırıldığı zaman geçecek. | Open Subtitles | ربّما تشعر ببعض الحرارة لدى بدء التعويذة لكنّها ستزول حالما تُحلَّ الصلة. |