Bazen de sırf yakın hissedebilmek için evinin önünde takılırdım. | Open Subtitles | وفي بعض الاحيان اتسكع حول شقتها فقط لأشعر باني قربها |
Bir şeyler hissedebilmek için bazen iç çamaşırı giyip geziniyorum. | Open Subtitles | أحياناً ألبس ملابسي الداخلية فقط لأشعر بشيءٍ ما. |
Öyle hissedebilmek için neler verirdim bilemezsin... | Open Subtitles | لا توجد لديكِ فكرة عما ...سأفعله لأشعر بأني |
Hatta geçen hafta bir şeyler hissedebilmek için kusursuz formumu modifiye ettirdim. | Open Subtitles | ذهبت لأعدل على جسدي المثالي فقط لأشعر بشيء - لحظة - |
Bunu sonsuza kadar hissedebilmek için her şeyi yaparım. | Open Subtitles | سأفعل أي شيء لأشعر بهذا الشعور للأبد |
Tek istediğim bir saniye senin gibi hissedebilmek sahneye çıkıp, senin alıştığın ayakta alkışlanmalardan birini yaşamak istiyorum. | Open Subtitles | كل ما أريده هو لحظة فقط، لأشعر مثلكِ... أكون هناك على المسرح وأحصل على التصفيق الحار الذي أنتٍ معتادة جدا في الحصول عليه. |