"hissederdiniz" - Translation from Turkish to Arabic

    • ستشعرين
        
    • ستشعرون
        
    • تشعر إذا
        
    • سيكون شعورك
        
    Ben sizin aşçınıza veya uşağınıza yeni bir iş bulsam nasıl hissederdiniz? Open Subtitles حسناً، كيف ستشعرين إذا عثرتُ على وظيفةٍ أخرى لطباخكِ أو رئيس خدمكِ؟
    Babanız sizin yaşınızda biriyle evlense ne hissederdiniz? Open Subtitles بماذا ستشعرين اذا والدك تجوز من شخصا فى سنك؟
    Kocanız kaybolsa ve kimse size yardımcı olmasa nasıl hissederdiniz düşünebiliyor musunuz? Open Subtitles هل تستطيعين التصور كيف ستشعرين إن كان زوجك مفقوداً و لا أحد يريد مساعدتك لأيجاده ؟
    Ben dehşete düşerdim, siz bunu hissederdiniz, ve hepimiz için korkunç bir deneyim olurdu. Open Subtitles لكنتُ سأُفزع، ولكنتم ستشعرون بذلك سيكون أمراً مخيفاً لنا
    Bir yerçekimi gücü hissederdiniz ki Dünya'nın yüzeyinde otururken hissettiğinizden milyonlarca milyon kez daha fazla olurdu. Open Subtitles ستشعرون بجاذبية أكثر مليون مليون مرّة مما تشعرون به وأنتم جالسون على سطح الأرض
    Taşaklarınız kesilseydi nasıl hissederdiniz? Open Subtitles كيف تشعر إذا قطعت خصيتاك؟
    - Siz ikiniz arkamdan iş çevirdiniz, yalan söylediniz, bunu size ben yapsam nasıl hissederdiniz? Open Subtitles ,اردتم اخفاء الامر عني وكلاكما كذب كيف سيكون شعورك اذا فعلت بدك ذلك
    Eğer bu kumarı kaybetseydi nasıl hissederdiniz merak ediyorum. Open Subtitles حسنا, اود ان اعرف كيف كنت ستشعرين اذا خسر هذا الرهان
    Birisi Andrea'ya zarar verecek olsa ne hissederdiniz? Open Subtitles كيف ستشعرين لو كان أحدهم يؤذي أندريا؟
    Eğer bu gerçekleşseydi ve sonra Bay Ross'un avukat dahi olmadığını öğrenseydiniz nasıl hissederdiniz? Open Subtitles واذا حدث هذا كيف كنت ستشعرين اذا اكتشفت بعدها ان السيد (روس) لم يكن محامي على الاطلاق؟
    O kız siz olsanız nasıl hissederdiniz? Open Subtitles كيف كنتم ستشعرون لو كنتم بمكان تلك الفتاة؟
    Nasıl hissederdiniz hayal etmenizi istiyorum; eğer iki dakika boyunca sol kolunuz durmadan atsaydı, gözleriniz sürekli devrilseydi, çeneniz adeta dişleriniz kırılacakmış gibi sertçe kasılsaydı, her on saniyede bir çok tiz bir çığlık sesi çıkarsaydınız. TED أودُ منكم أن تتخيّلوا ما ستشعرون به إذا تحركت أذرعكم اليسرى باستمرار لمدة دقيقتين كاملتين، ودارت عيونكم بثباتٍ، وانقبضت فُكُوككم بشدة حتى شعرتم أن أسنانكم على وشك أن تنكسر، وكل عشر ثواني، اضطررتم لإصدار صرخة عالية النبرة.
    (Video) Ron Finley: Sağlıklı gıdaya erişiminiz olmasaydı ne hissederdiniz? TED (فيديو) رون فينلي: كيف سيكون شعورك إن كنت لا تستطيع الحصول على غذاءً صحي؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more