Seni ilk gördüğün anda böyle hissetmediğimi söylersem, yalan olur. | Open Subtitles | أكذب إن قلت لا أشعر بذلك منذ اول مرة رأيتك |
İyi hissetmediğimi kim söyledi? | Open Subtitles | من قال أني لا أشعر بصحة جيدة؟ انا اشعر اني بخير جدا |
Sadece bu bile senin yanında kendimi iyi hissetmediğimi gösteriyor. | Open Subtitles | وذلك , بنفسها ياإلهي , توجب عليك أخباري لا أشعر كما أنا نفسي بجانبك |
Ve sen de bana, senin acını hissetmediğimi söyleyerek tepki veriyor ve profesyonelliğimin bir işe yaramadığını söylüyorsun. | Open Subtitles | وأنت ترد بأنني لا أشعر بألمك وأن مهنتي غير مجدية |
Arkadaşlarına kendimi iyi hissetmediğimi ve evde kalman gerektiğini söyle. | Open Subtitles | اخبري اصدقائك انني لا اشعر بخير و اني احتاجك لتبقين في المنزل |
Belki suçluluk duygusu yüzünden paranoyaklaşmışımdır ama kendimi suçlu hissetmediğimi kanıtlamak için bir şey yapmadan duramam çünkü gerçekten kendimi suçlu hissediyorum. | Open Subtitles | وربما انا اشعر بالشك لأني أشعر بالذنب ولكني لا اريد الا اقوم بأي شيء، فقط لأثبت اني لا اشعر بالذنب لأني فعلاً أشعر بالذنب |
Ona gerçekten bir şeyler hissetmediğimi söyledim, anlıyor musunuz? | Open Subtitles | أتعلمين,أنا أخبرتها أننيّ لا أشعر بتلك العلاقة حقاً, أتعلمين؟ |
Senin hissettiğin şeyleri benim hissetmediğimi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد أن أى كان ما تشعر به فى قلبك، أننى لا أشعر به؟ |
Senin hissettiğin şeyleri benim hissetmediğimi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | تعتقد إنك ما تشعر به في قلبك لا أشعر به في قلبي أيضاً ؟ |
- ...seninle kendimi yalnız hissetmediğimi anladım. | Open Subtitles | ولكن على الأقل لا أشعر بالوحدة عندما أكون معك |
Bugün seninle konuşurken sana karşı hissettiklerimi diğerlerine karşı hissetmediğimi anladım. | Open Subtitles | و الكلام معك اليوم لا أشعر اتجاههم بشئ مثل ما اشعر به معك |
İş yerini arayacağım ve onlara iyi hissetmediğimi söyleyeğim. | Open Subtitles | أنا فقط سأقوم بالاتصال بالعمل وأخبرهم أنني لا أشعر بخير |
dedi. Jim Ewing: Robota bağlandıktan sonraki ilk sabah kızım yanıma geldi ve siborg olmanın nasıl bir duygu olduğunu sordu, siborg gibi hissetmediğimi söyledim. | TED | جيم إيوينغ: في صباح اليوم التالي بعدما تم إلصاقي بالرجل الآلي، أتت ابنتي إلي في الطابق السفلي وسألتني كيف هو شعورك وأنت رجل آلي، وكانت إجابتي أنني لا أشعر بأنني رجل آلي. |
Ekibime iyi hissetmediğimi söyleyip dışarı çıktım. | Open Subtitles | أخبرت فريقي أنّني لا أشعر بخير وخرجت. |
Sana olumlu hissetmediğimi söylemiştim. | Open Subtitles | قلتُ لكَ لا أشعر بالراحة بشأن ذلك. |
Bu konuda iyi hissetmediğimi söylemiştim. | Open Subtitles | قلتُ لا أشعر بالراحة هذه المرة أيضًا. |
Bunların olmasını istemedim... büyükanneme neden iyi hissetmediğimi söyledim ve şimdi o burada. | Open Subtitles | أنا لم أقصد لهذا أن يحدث. قلت الجدة لماذا لا أشعر جيد، والآن... وهي الآن هنا. |
Yaptığım şeyden dolayı suçlu hissetmediğimi söyledim. | Open Subtitles | قلتُ أنني لا أشعر بأي ذنب على ما فعلت. |
Bundan dolayı kendimi sorumlu hissetmediğimi mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد انني لا اشعر بأنني مسؤول؟ |
Ona iyi hissetmediğimi söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أنني لا اشعر بشكل جيّد |