"hissetmen için" - Translation from Turkish to Arabic

• لتشعر
• لتشعري
• لكي تشعر
• لكي تشعري
• لأجعلك تشعر

Daha iyi hissetmen için... istediğin kadar vaktin olacak
و خذ الوقت الذي تحتاجه لتشعر بشعور أفضل مره اخرى

Kefalet olayında iyi hissetmen için bir sebebe ihtiyacın var, o kadar.
الأمر يتعلق أنك تحتاج سبباَ لتشعر بالارتياح من السقوط

Kendini evinde hissetmen için bir iki parça eşyanı getirdim.
احضرت لك بعض الاشياء لتشعري كأنك في المنزل

Tommy, garip hissetmen için hiçbir neden yok.
(لا يوجد أيّ سبب لكي تشعر بالغرابة يا (تومي

Kendini daha iyi hissetmen için benim gibi insanlara ihtiyaç duymana.
اسفة لانكي تحتاجي اشخاص مثلي لكي تشعري جيدا بشأن نفسك

Kendini evde hissetmen için hiç masraftan kaçinmadim.
لم أدخر شيئا لأجعلك تشعر وكأنك في وطنك

Bu sana, yeni müsabaka bahşederek iyi hissetmen için verdiğim bir şanstı.
هنا حيث أمنحك فرصة لتشعر بالراحة بمنحك إعادة مباراة

Bence bu kendin hakkında iyi hissetmen için bir sürü sebep.
اريد إخبارك ان هذه الاسباب كافية لتشعر بالرضى تجاه نفسك.

Yeniden bir İngiliz erkeği gibi hissetmen için sıcak bir banyoya ve yemeğe ihtiyacın var gibi.
أتخيل أنك بحاجة إلى حمام ساخن وعشاء جيد .لتشعر بأنك رجل إنكليزي ..

Karışma ihtiyacı hissetmen için daha ne yaşanması gerekiyor?
ماذا تريد أن يحدث أكثر لتشعر أنك مجبر للمشاركة؟

Daha iyi hissetmen için sana dokunabilirim ama istediğimiz şekilde birlikte olamayız.
يمكنني أن ألامسك ... لتشعر بالتحسن لكن لا يمكننا أن نكون ... معا كما نُريد

Bunun, basitçe durumu kavramandan çok, onu hissetmen için altın bir fırsat olduğunu düşünüyorum.
هل لي أن أقترح أنّ هذه فرصة ذهبيّة لكِ لتشعري بالحالة، بدلاً من ترشيدها ببساطة؟

Ama ağrın varsa, daha rahat hissetmen için gerekeni yapman konusunda koşulsuz destekliyorum.
لكن انكنت تتألمين.انتي تملكين دعمي الغير مشروط لتفعلي ماتريدين لتشعري بالتحسن

Ayaklarım seninkilerden daha beyaz değil. Kendini daha iyi hissetmen için sana öyle söyledim.
و قدميّ ليست أكثر بياضاً من خاصتك ، لقد أخبرتك بهذا لتشعري بتحسن

İyi hissetmen için ne gerekiyorsa yap ama gelip de bana söylenme.
أو أياً ماكنتِ بحاجة لفعله لتشعري بالرضا ولكن إياكِ والتحدث إلي

İnanılmaz bir şeyin parçasıymışsın gibi hissetmen için yönlendirildin.
لقد تم التلاعب بكِ لتشعري بإنّك جزء من شيء مذهل.

Kendini faydalı hissetmen için mi?
لكي تشعر بأنك مفيد؟

Daha iyi hissetmen için elimizden ne gelirse ne istersen iste, senin yanındayız.
ماذا نستطيع ان نفعل لكي تشعري بتحسن ؟ اي شيئ تريدينه نحن هنا من اجلك

Ama bunu kendini kötü hissetmen için söylemiyorum Dan.
أنا لا أخبرك بذلك لأجعلك تشعر باستياء يا (دان)