"hissetmenizi" - Translation from Turkish to Arabic

    • تشعروا
        
    • الشعور الذي
        
    • تشعركم
        
    Düşünmekten daha çok hissetmenizi istiyorum. TED لا اريدكم أن تفكروا بالقدر الذي أريدكم أن تشعروا بالاشياء فيه
    Son olarak, bu konuşmayı ve deneyleri bitirirken, konuşma sonunda hissetmenizi umduğum şey mutluluk ve duygular. TED وأخيراً، لنختم حديثنا وتجاربنا، أتمنى أن تشعروا بالسعادة والعاطفة بنهاية هذا الحديث.
    "Kalplerinizin söküldüğünü hissetmenizi dilerdim!" Open Subtitles أتمني بأن تشعروا جميعكم باحساس تمزق قلبكم
    Paley Park'taki gibi hissetmenizi sağlayacak yerler yaratabilmek istiyordum ve müteahhitlerin böyle kasvetli plazalar yaratmalarına izin vermemek. TED أردت أن أكون قادرة على بناء أماكن من شأنها أن تعطيك الشعور الذي تحصل عليه في بالي بارك ومنع المطورين من بناء ساحات مكشوفة كهذه.
    Bizi hırpalamak acınası ve zavallı hayatlarınız içinde kendinizi biraz olsun iyi hissetmenizi sağlıyor. Open Subtitles ومضايقتنا تشعركم بتحسن بشأن حياتكم الحزينة المثيرة للشفقة
    Evinizde hissetmenizi istiyorum, çünkü burası artık sizin eviniz. Open Subtitles أريدكم أن تشعروا أنكم في منزلكم لأن هذا الآن منزلكم أيضاً
    Biraz garip kaçabilir. Bir nevi çifte randevuda sayılırız. Kendinizi beşinci ve altıncı tekerlek gibi hissetmenizi istemeyiz. Open Subtitles قد يكون هذا غريباً ، ولكن نحن الآن في موعد ثنائي لا نريدكم أن تشعروا بأنكم العجلة الخامسة والسادسة
    Yargılanmış hissetmenizi istemiyorum, ama bu işi halletme şekliniz hoşuma gitmedi. Open Subtitles أنا لا أريد منكم أن تشعروا بهذا الحكم من قبل لكن التعامل مع هذا العمل الخاص خيب آمالي
    Sorun değil, buradaki herkes evinizde hissetmenizi istiyor. Open Subtitles لا مشكلة ، كل شخص هنا يريدون يا شباب أن تشعروا بالترحاب
    Endişe etmenizi istemiyorum, şey gibi hissetmenizi... Open Subtitles أنا فقط لا أريد منكم يا رفاق ان تقلقوا ولا اريدكم أن تشعروا
    Kötü hissetmenizi falan istemem. Open Subtitles ولا اريدكم أن تشعروا تعرفون بالسوء أو اي شيء
    Kendinizi insan kalkan gibi hissetmenizi istemiyorum ama kelime oyunu yapmayalım. Open Subtitles الآن، لا أودكم أن تشعروا أنكم درع بشري ولكن دعونا لا نلعب بالألفاظ
    İyi ki etti çünkü kendinizi daha da fazla evinizde hissetmenizi istiyorum çocuklar, sonuçta artık sizin babanızım. Open Subtitles أنا مسرور باتصاله، لأنني أريدكم أيها الأطفال الـ3 أن تشعروا بمزيد من الراحة هنا، بما أنني والدكم الآن.
    İyi hissetmenizi istiyorum. Open Subtitles أريد منكن أن تشعروا بشكل أفضل.
    Kendinizi evinizde gibi hissetmenizi istiyoruz. Open Subtitles نريدكم ان تشعروا بالأرتياح بهذه القلعة
    Sizden de benimle kızgın hissetmenizi istiyorum. - Evet. Open Subtitles و أطلب منكم أن تشعروا بالغضبِ معي
    Gerçekten Pat'in burada olduğunu hissetmenizi istedim. Open Subtitles إذاً، لقد أردتكم يا رفاق أن تشعروا بجوهر (بات) هنا، هل فهمتوني؟
    Size bu görüntünün üzerindeki işaretlenmiş noktaları göstermek istiyorum çünkü bu noktalar sanki siz oradaymışsınız gibi hissetmenizi sağlayan şeyler.. bunu çöyle düşünebilirsiniz -- bu, artırılmış gerçeklik için atılan ilave bir adım. TED ما أردت أن أبين لكم كانت هذه النقاط المثيرة للاهتمام من هنا على أعلى الصورة لأن الشعور الذي يمنحكم إياه هو الطريقة، اذا كنت متواجدا فعلا في المكان ... يمكنك التفكير في هذا -- هو اتخاذ خطوة بالإضافة إلى تضخيم الواقع.
    Sue, böyle hissetmenizi istiyor. Open Subtitles الا ترون ؟ هذا ماتريد سوو ان تشعركم به

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more