Kendimi bundan sorumlu hissetmeyeceğim. Yapabileceğim her şeyi yaptım. | Open Subtitles | لن أشعر بالذنب من أجل هذا لقد فعلت ما بوسعي |
Ne dedikleri umrumda değil. Daha güçlü bir polisimiz olmadığı sürece bu kasabada güvende hissetmeyeceğim. | Open Subtitles | لا يهمني ما يقولون ، لن أشعر بالأمان بهذه المدينة حتى نحصل على شرطة أفضل |
Ama işleri anlayana kadar suçlu hissetmeyeceğim. | Open Subtitles | لكن لن أشعر بالذنب حتى أضع وجهاً بشرياً لهذا |
Maris'le olursa, kendimi ondan bu kadar sorumlu hissetmeyeceğim. | Open Subtitles | من الناحية الأخرى، إذا ماريس يُعيدُه، حَسناً، ثمّ، أنا لا يَجِبُ أنْ أَشْعرَ لذا مسؤول عنه. |
Ve onun içine giremedikçe kendimi mükemmel gelin olarak hissetmeyeceğim. | Open Subtitles | ولَنْ أَشْعرَ مثل العروسِ المثاليةِ مالم لائمتُ إليه. |
Ne söylersen söyle kendimi kötü hissetmeyeceğim çünkü hiçbir... | Open Subtitles | ليس مهما ما تقوله انا لن اشعر بشعور سيئ |
Ben yokluğunu hissetmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أشعر بمشاكلة |
Böylece sen bana tarih için kızgın olmayacaksın ben de suçlu hissetmeyeceğim. | Open Subtitles | أجل، و لن تغضبي مني بشأن الموعد و لن أشعر بالذنب |
En azından şimdi işi alırsan, zamanımı harcamışım gibi hissetmeyeceğim. | Open Subtitles | على الأقل لو حصلت على الوظيفة لن أشعر اني أضعت وقتي |
Buradan gittiğimde sizin hissettiğinizden daha fazla suçlu hissetmeyeceğim. | Open Subtitles | عندما أرحل عن هنا لن أشعر بالذنب أكثر منكما |
Kendimi bir dakika daha üzgün, kızgın ya da acınası hissetmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أشعر بالحزن أو الغضب أو الشفقة لدقيقة أخرى، |
Zafer dolu. Öldüğümde hiçbir şey hissetmeyeceğim, fakat hissedebilecek olsaydım zafer kazanmış gibi hissederdim-- sadece yaşayabildiğim ve bu muheşem gezegende yaşamış olduğum için ve buralardan gitmeden önce, en başta burada olma nedenime dair bir şeyleri anlayacak kadar şanslı olduğum için. | TED | سأشعر, لن أشعر بشئ ولكني اذا استطعت .. سأشعر بالانتصار لأنه تسنت لي فرصة الحياة، ولانني عشت على هذا الكوكب الرائع، وأتيحت لي الفرصة لأفهم شيئا عن سبب وجودي في الحياة قبل أن أموت. |
Ve artık kendimi kötü hissetmeyeceğim. | Open Subtitles | و لن أشعر بالسوء من ذلك بعد الآن |
Ve artık kendimi kötü hissetmeyeceğim. | Open Subtitles | و لن أشعر بالسوء من ذلك بعد الآن |
Yarın farklı hissetmeyeceğim, Joe. | Open Subtitles | لن أشعر بشيء مختلف في الصباح جو |
Şimdi; "Sinek ısırığından başka bir şey hissetmeyeceğim" de. | Open Subtitles | و الآن قل, "لن أشعر بأي شيء سوى "لسعة صغيرة |
Bu konuda daha iyi hissetmeyeceğim. | Open Subtitles | انا لن اشعر بتحسن تجاه هذا |
Ben yokluğunu hissetmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أشعر بمشاكلة |