"hissetmezler" - Translation from Turkish to Arabic

    • يشعرون
        
    • يشعروا
        
    • الإحساس بأي
        
    Omuriliklerine soktukları aletle, acı duyuları kaybolur ve hiçbir şey hissetmezler. Open Subtitles تتم الزراعة في داخل الأنفاق الجذعية للدماغ تقوم بمنع الشعور بالألم لذا فهم لا يشعرون بشيئ
    Acı hissetmezler. Open Subtitles إنهم لا يشعرون بالألم يعيشون مئات السنين
    O der ki köleler, uygar insanlar gibi sıcağı hissetmezler. Open Subtitles يقول أنهم لا يشعرون بالحرارة كالشخص المتحضر
    Bazıları hiçbir konuda böyle şeyler hissetmezler. Open Subtitles بعض الناس لا يشعروا بهذا تجاه أي شئ.
    Ayılar düşünmezler, hissetmezler. Demek istediğim onlar... Open Subtitles لا يفكروا لا يشعروا انا اقصد انهم
    -Hiç bir şey hissetmezler bile. Open Subtitles ـ إنهم لا يستطيعون الإحساس بأي شئ حتى.
    Askerdeki birinin eline çok para geçtiği zaman ayrılmak için izin isterler çünkü hizmet etmek artık onların birinci önceliği olduğunu hissetmezler. Open Subtitles عندما يحصل شخص بالبحريه على مبلغ كبير من المال يحصلون على الإذن للمغادره لأنهم يشعرون بأن خدمة الدوله لم تعد اولويه
    Bilirsin,onlar seks yapar... ve ardından hiçbir şey hissetmezler. Open Subtitles ...أتعرف, إنهم يمارسون الجنس و بعد ذلك لا يشعرون بأي شئ
    Mutantlar acıyı hissetmezler ya da şok geçirmezler. Open Subtitles المسوخ لا يشعرون بالألم أو بالصدمة
    Acıma, pişmanlık ve korku hissetmezler. Open Subtitles لا يشعرون بالشفقة ولا الندم ولا بالخوف
    Böylece bir şey hissetmezler. Open Subtitles لا يشعرون بالألم.
    Senin gibiler bir şey hissetmezler. Open Subtitles ناس مثلكِ لا يشعرون بأيّ شيء
    Böylece bir şey hissetmezler. Open Subtitles لا يشعرون بالألم.
    Hiç bir şey hissetmezler. Open Subtitles لا يشعرون بشيء.
    Yaptıkları şeylerle ilgili kötü hissetmezler. Open Subtitles لا يشعرون بالسوء مما يفعلون
    Arkadaşlar birbiriyle olmaktan korkmazlar ya da birlikteyken garip hissetmezler. Open Subtitles الأصدقاء لا يخشون التواجد مع بعضهم البعض... أو يشعرون بالإحراج وهم سويةً... .
    (Alkışlar) Günün sonunda eğer insanlar eşit derecede güvenli, sağlıklı, saygın ve kendileriyle ilgilenildiğini hissederlerse belki de silah alma ve kullanma ihtiyacı hissetmezler. TED (تصفيق) وفي نهاية المطاف، ربما لن يشعر الناس بالحاجة لشراء واستخدام السلاح عندما يشعرون جميعًا بقدرٍ متساويٍ بالأمان والصحة والاحترام والاهتمام.
    Ayılar düşünmezler, hissetmezler. Demek istediğim onlar... Open Subtitles لا يفكروا لا يشعروا انا اقصد انهم
    İğneyi düşürsen bile hiçbir şey hissetmezler. Open Subtitles إن أسقطيها، فلن يشعروا بها على الإطلاق
    "Acıyla haykırırlar ve utançları o kadar büyüktür ki alevleri hissetmezler çünkü artık sakladıkları tek bir günah bile olmasa kurtulacaklarını bilirler." Open Subtitles يصرخون في عذاب وعارهم كبير جداً لدرجة ألاّ يشعروا باللهب، الآن يعرفون أنه بدون ذنبِ واحد، لكانوا مستترين وفي أمان"
    Asla dürtülerini hissetmezler. Beni düşünmelerine neden olacak Mike. Open Subtitles أنهم لم يشعروا بالحاجة أن يوضحوا ليّ أفكارهم، (مايك).
    "Hiçbir şey hissetmezler." Open Subtitles لا يستطيعون الإحساس بأي شئ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more